Selamünaleyküm sevgili GENÇ ekibi;

Öncelikle yeterli olmayan Türkçemden dolayı özür diliyorum, fakat dergi hakkındaki görüşlerimi sizlerle paylaşmak istedim. Ben Avusturya’nın Viyana şehrinde kalıyorum, üniversite öğrencisiyim ve 2,5 yıllık evliyim elhamdülillah. Aşağı yukarı 3-4 yıldır dergiye aboneyim. Birçok zaman yazarlarınızın beni takip ettiğini düşünüyorum açıkçası. Eşimle ailelere evlenmek istediğimizi söylediğimizde babam çok karşı çıkmıştı üniversiteye yeni başladığım için. Yine bir gün annemle bu konuyu tartışırlarken masada sizin 76. sayınızdaki “Evlendirin Bizi” temalı derginiz vardı. Annemin “Bunları okuyorlar okuyorlar, başımıza iş açıyorlar” dediğini ve gülüştüklerini hatırlıyorum. Gerçekten de o zaman o sayıdan çok güç almıştım, Allah rızasını ön planda tutarak, maddi kaygıları bir kenara bırakarak maneviyata önem vermemiz gerektiğini herkese karşı savunmuştum. Açın şu dergiyi okuyun, hatta fotokopi çekip herkese yollayacağım bazı sayfalarını demiştim.

Elhamdülillah o süreçleri atlattık, her şey Rabbimin izni ile yolunda gidiyor. GENÇ Dergisi’ni de çeyizime koyup getirdim. Her ay düzenli bir şekilde evimize geliyor. Ve her seferinde çok ilginç bir biçimde bir yarama merhem oluyor. Karıştırırken bile tam öyle bir cümle gözüme çarpıyor ki haftalarca uğraştığım bir derdime derman oluyor. Son zamanlarda ise maddi yönden baya zorluk çektik, tüm haftayı birkaç euro ile geçirmek zorunda kaldık, öğrencilik halleri işte. Ve bir saat önce dergiyi elime aldığımda yine gözlerime inanamadım. Kanaat konusu o kadar güzel ele alınmış ki kendim için birçok ders çıkarttım ve gerçekten hayretler içinde kaldım. Her seferinde mi bir dergi insanın imdadına yetişir?

Rabbim hepinizden razı olsun kaleminize güç kuvvet versin inşallah. Hakkınızı helal edin biraz uzun oldu fakat siz bize -kilometrelerce uzaklara- emek verip kağıda döktüğünüz yazıları gönderiyorsunuz, ben de size yazdıklarınızın ne kadar değerli olduğunu söylemek istedim.

Sevgilerimle;

Elif Özbay


Bir Derdim Var, Bin Dermana Değişmem!

Ahmet Can Şahin

Okuduğumuz cümleler bize istikamet kazandırmıyorsa geriye yalnızca yorgunluklar kalıyor. Tam da bu noktada GENÇ Dergisi imdadımıza yetişiyor. Yorgunluklar bırakmak için değil, dinginlik sağlamak için... GENÇ Dergisi gerek yazar kadrosuyla gerekse seçtiği konularla söyleyeceği sözün zemin ve mekâna münasip olmasını sağlıyor. Gönlünüzü kurcalayan, zihninizi işgal eden bir sorunla ilgili bir dosya konusuyla veya röportajla GENÇ Dergisi’nde karşılaşırsanız sakın korkmayın, aklımızı okumuyorlar, sadece halden anlıyorlar. :) Halden anladıkları için de yıllardır gençler tarafından sıkı bir şekilde heyecanla takip ediliyor.

GENÇ Dergisi sınırlı hayatımızın içine sonsuzluk bereketinden bir ışık düşürebilmenin derdinde. Haberdar olmamızı sağlıyor ve haberdar etmeye teşvik ediyor. Yeri geliyor bu uyku çağında uyanık kalalım diye kalbimizi çimdikliyor, yeri geliyor dünyanın gürültüsünden bunalan gönüllerimize bir dost ferahlığı veriyor. Çağın pas tutmuş yüzünü Allah’ın boyasıyla boyamaya çağırıyor. Kafka kitap için ‘Ağır bir taş gibi yuvarlanmalı içten’ diyor, aynısı dergi için de geçerli. GENÇ Dergisi dertsiz insanı dertlendiriyor, dertli insanın derdini tazeliyor. Hayatınızı değiştirebilecek olan kutlu bir cümle GENÇ Dergisi’nde sükûnetle sizi bekliyordur belki de, kim bilir... Bir derdim var bin dermana değişmem, bir dergim var bin dergiye değişmem!

GENÇ Bize Bir Okul Oldu

Hamiyet Özdemir

GENÇ dediğimiz zaman aklıma hâlâ evimize ilk girdiği gün geliyor. 13 yaşına gelmiş Bizim Bahçe okumayacak kadar büyümüş, Altınoluk’u okuyamayacak kadar küçük sayılırdık. Dergimiz yoktu ta ki GENÇ Dergisi’nin tanıtım sayısı kapıdan içeri girinceye kadar. O anki heyecanımı anlatmam mümkün değil, bir daha da yaşar mıyım bilemiyorum.

Gönüllü olmanın en kestirme yoluydu GENÇ bizim için. Çünkü karmaşık yollardan değil sabit bir yoldan ilerlememiz gerekiyordu. Tek yapmamız gereken şey bu çatının altında talebe olmaktı. Bu çatı ile beraber büyüdük, büyüdükçe gönlümüzü daha çok bağladık. GENÇ bize bir okul oldu, biz de gönüllü talebeleri.


Süleyman Ragıp Yazıcılar'ın Yazısı.