Çok zaman yayın kurulumuz heyecanlı tartışmalara sahne olur. Sonuçta dertli insanlarız, eh serde gençlik de var; memleket ve evladına dair mevzular kanımızı hemen kaynatıverir. Genelde bu tür toplantılarda kapak konularımızı belirleriz. Biliriz ki bizi heyecanlandıran okuyucumuzu, okuyucumuzu heyecanlandıran bizi heyecanlandırır.

Geçen ayki toplantılardan birisinde “Sen onu satın alabilirsin, ama o sana sahip olacak” şeklindeki reklam sözü kanımızı kaynatmaya yetti. Yine seslerimiz yükseldi, heyecanlandık. Sonuçta hepimiz, her kapak konusunda olduğu gibi ittifakla “işte bu kapak olur” dedik.

Yaşadığımız zamanlarda itibar tüketimle doğru orantılı. Tükettiğimiz kadar fark ediliyor, tükettiğimiz kadar kaale alınıyoruz.  İnsanlar sahip oldukları metalarla kıymet kazanıyorlar. Bunun da fena halde farkında oldukları için zamanla sahiplikleri ile övündükleri metaların kölesi haline geliyorlar. Sahiplik tutsaklık anlamına geliyor yani. Acı ama gerçek.

Dosya konumuzda “Sahip Oldukların Sahibin Olmasın” derken aslında bir özgürlük çağrısı yapıyoruz. Lat ve Menat’ı tarihin tozlu raflarında aramaya gerek yok. Sahip olalım diye uğraştığımız, itibar ve kıymeti sahipliklerinde aradığımız metalar çağdaş putlar olarak tepe üstü yıkılmayı bekliyor. Bunu fark edebilmek tüketime ilişkin algılarımızı değiştirmek anlamına gelecek. Bu tür bir olumlu adımın tevhide farklı bir kapı açacağından hiç şüphemiz yok.   

Yeni yayın döneminde yeni halimiz ve eskimeyen ümitlerimizle karşınızdayız. Beşinci senemize başlarken yeni yaşımızın hayırlara vesile olmasını niyaz ediyoruz. Hep adımız gibi kalalım, adımız gibi kalanlarla buluşalım ve onlarla iki dünyada da ayrılmayalım diye dua ediyoruz.  Yeni dönemde daha sade ve asil bir görünüm kazandığımızı düşünüyoruz. Umarız beğenirsiniz.

Taha Kılınç ve Mesut Kaya yeni dönemde bizimle olamayacaklar. Kendilerine bugüne kadar yapmış oldukları katkılardan ötürü teşekkür ediyoruz. Âdem Ergül ağabeyimiz ise bir süredir ara verdiği yazılarına Kur’an Kültürü köşesi ile yeniden başlıyor.

Yeni dönemde abone olanlara verdiğimiz hediye kitabımızı çok beğeneceğinizi ümit ediyoruz. “Hakka Adanmış Gençlik” sadece bizim için değil GENÇ kalmak isteyen herkes için önemli bir kitap. Bugüne kadar GENÇ olarak hedeflediğimiz kıvamın ve ufkun derlenip toparlandığı bu kitaptan çok istifade edeceğinizi ümit ediyoruz.

Yeni dönem yeni seferler ve dostlar demek. Bu biraz da GENÇ ailesinin gayretine, hepimizin çabasına bağlı. Dergimiz derdimiz, derdimiz dergimizdir. Bir kişinin daha dertlenmesine vesile olabilirsek ne mutlu…

Gelecek sayıda buluşmak ümidiyle Allah’a emanet olunuz.


Mehmet Lütfi Arslan'ın Yazısı.