Sanki her şeyle alakam kesilmiş ve dünyam; okulum, kitaplarım, evim gibi sadece benim sahip olduklarımdan ibaretmiş gibi gelmeye başladı. Her şeyi kendi perspektifimden değerlendiriyor, farklı düşünemiyorum. Bunu nasıl aşabilirim?

Dünya kendi hayatımızdan ibaret gibi gelmeye başladı ve farklı hikayelere algımız kapandıysa yola çıkma zamanıdır. Bu yolculuk kalbî bir yolculuk da olabilir, fikrî bir yolculuk da, fizikî bir yolculuk da olabilir. Üçü birlikte olsa ne güzel olur. Her halükarda bir yolculuğa çıkabilmek için üç hazırlığı yapmamız gerekiyor. Birincisi bir menzil bulup yolu oraya çevirmeli, ikincisi bir yoldaş bulup beraber yola düşmeli, üçüncüsü bir azık bulup yol boyu aç kalmamalı. Ancak bu noktada yolculuk bize yarasın için yolu da, yoldaşı da, azığı da iyi seçmek gerekir. Çıkmaz yollardan, güvenilmez yoldaşlardan, ihtiyacı görmeyen ya da ihtiyaca yetmeyen azıktan uzak durmak gerekir. Bütün bunları bulma ya da bilme konusunda tecrübem yoksa o zaman bir rehbere de ihtiyacım olacak demektir. Her şey tamam olunca da yolun öğretmenliğine izin vermeli, keşif heyecanına hiç kaybetmemeli, yol boyu hikayeler biriktirmelidir. Yolun sonunda ise bir eğitimden geçmiş, kendim, hayatım ve insanlar hakkında türlü şeyler keşfetmiş ve anlatacak çok sayıda hikaye biriktirmişsem yolun hakkını vermişim demektir. Olmadı ise hiç durmadan yola devam.


Mehmet Dinç'ın Yazısı.