Yakın bir zaman diliminde bir grup arkadaş ile birlikte ortaokul çocuklarına yönelik neler yapılabileceğine dair biraz sohbet ettik. Ortaokul çocuklarına hitap edecek çalışmalar bulmak biraz zor. Dolayısıyla oldukça kafa yormak gerekiyor bu işe.

Biraz düşündükten sonra aklıma Asım Gültekin Hocanın vaktinde bana söylediği şu sözler geldi: “Çocukların Allah’ı sürekli hatırlaması gerekiyor. Allah ile aralarının iyi olması gerekiyor. Hacı, “Allah ile aran nasıl?” diye soracaksın çocuklara.”

Keşke bu soru bana ortaokul yıllarımda sorulmuş olsaydı. Nasıl cevaplardım merak ediyorum. Ortaokul yıllarıma gidip bu soruyu cevaplandırmaya karar verdim. Sahi, Allah ile aram nasıldı ortaokul yıllarımda?

İlk hatırladığım bir hata yaptığımda bana sıkça söylenen “Allah seni cezalandırır.” cümlesi oldu. Hata yapıldığı zaman tabii ki uyarı gerekir. Fakat Allah ile korkutmanın çocukluk yıllarında faydadan çok zararının olduğunu düşünüyorum. Çocuklar korktukları kişiyi sevmek hususunda sorunlar yaşayabilirler.

Çocuğa bu cümle yerine “Kötü davranışın yüzünden Allah üzülür.” demek daha doğru olur diye düşünüyorum. Böylelikle çocuk korkmak yerine gönül almaya çalışacak, belki Allah’tan özür dileyerek erdemli bir davranışa imza atacaktır.

İkinci hatırladığım “Allah çocukların duasını kabul eder.” sözü. Bu cümlenin biraz farklı söylenmesi gerektiğini düşünüyorum. Zira çocukken bazı absürt hayallerin gerçek olması için dua edildiğinde (uçmak, sınırsız abur cubur vb.) bu duaların gerçek olmaması ya bu cümleyi kuran kişiye ya da Allah’a olan güveni sarsıyor.

Bu cümle yerine de teklifim çocuğa ufak hediyeler götürerek bunun ona, her şey gibi Allah tarafından hediye edildiğini söylemek. Çocuk bu sefer beklentiye girmek yerine Allah tarafından ödül aldığı için mutlu olacak ve Allah’a karşı güveni sarsılmamış olacaktır.

Şimdi hepimiz çocukluğumuza inelim ve kendimize soralım: “Allah ile aran nasıl?”


Burak Cetik'ın Yazısı.