Yağmur Ünalan

Hz. Atike b. Zeyd`in Hayatı 1. Bölüm

Hz. Atike b. Zeyd (ra) miladi 607 yılında Mekke`de doğmuştur. Annesi Ümmü Kureyz bt. Abdullah, babası zinanın, içkinin, zulmün doruğa çıktığı cahiliye döneminde hakkı haykırmış en büyük muvahhidlerden olan Zeyd b. Amr b. Nüfeyl, abisi ise Aşere-i Mübeşşere`nin yiğitlerinden Hz. Said b. Zeyd`dir. Hz. Atike`nin (ra) Mekke yaşantısına dair çok fazla bilgimiz mevcut değildir. Sadece onun nübüvvetin ilk yıllarında abisi Hz. Said b. Zeyd (ra) ve yengesi Hz. Fatıma bt. Hattab (ra) ile Müslüman olduğunu ve daha sonra onlarla beraber Medine`ye hicret ettiğini biliyoruz.

Hz. Atike`nin (ra) en önemli özelliklerinden biri ilgi çekecek derecede güzel olmasıdır. Niceleri onunla evlenmek için sıraya girmiş olmasına rağmen gelen herkesi reddetmiştir. Çünkü Mekke yıllarında iken Hz. Ebubekir’in (ra) oğlu Hz. Abdullah (ra) ile birbirlerini sevmişlerdir bu sebepten de validemiz kimseleri kabul etmemiştir. En sonunda bu evlilik gerçekleşmiştir ama beraberinde birçok imtihanı da getirerek.
 
Hz. Atike (ra) öylesi büyüleyici bir güzelliğe sahiptir ki Hz. Abdullah b. Ebu Bekir (ra) ona olan düşkünlüğünden iki cihanını ihmal etmeye başlamıştır. Öyle ki cihad, namaz, ticaret gibi sorumluluklarını yerine getiremez hale gelmiştir. Hatta bir defasında Cuma namazını bile kaçırmıştır. Oğlunun bu haline içten içe kahrolan babası Hz. Ebu Bekir (ra) en sonunda dayanamamıştır. Oğlunun iki cihanını kurtarabilmek adına yanına giderek:
 
"Atike`yi boşa. Karına olan düşkünlüğün senin dünyana ve ahiretine engel oluyor." demiştir.
 
Bir yanda babasına olan sevgisi bir yanda karısına duyduğu aşk arasında bocalayan Hz. Abdullah (ra) istemeyerek de olsa babasına itaat etmiş ve çok sevdiği karısı Hz. Atiye`yi (ra) boşamak zorunda kalmıştır. Hz. Atike`nin (ra) yokluğuna dayanmaya çalışan Hz. Abdullah (ra) içli içli şiirler okuyarak acısını dile getirmeye başlamıştır. Yine bir gün hasretini ve acısını anlatan bir şiir okurken babası Hz. Ebu Bekir (ra) duymuş, oğlunun yanına giderek; "Dünya ve ahiret hayatını ihmal etmemesi" şartıyla Hz. Atike`yi (ra) tekrar nikahına alabileceğini söylemiştir.
 
Hz. Abdullah (ra) öyle büyük bir tutkuyla seviyordu ki Hz. Atike`yi (ra), onu ikinci kez nikahladığında, kendisi vefat ederse başka kimseyle evlenmemesini şart koşmuştur. Hz. Atike`de (ra) çok sevdiği eşinin bu şartını kabul etmiştir. Hz. Abdullah (ra) ise babasına verdiği sözü tutarak ne cemaat ile namazı ne cihadı terk etmiştir.
 
En son Taif muhasarasına katılmış ve bir ok ile yaralanarak o vaziyette Medine`ye getirilmiştir. Kocasını o halde gören Hz. Atike (ra) çok üzülerek şiirler okumaya başlamış ve çok kısa bir süre sonra kocasının şehadetiyle gencecik yaşında dul kalmıştır. 
 


GENÇ'ın Yazısı.