Bu sorunun cevabını ararken normal olarak gördüğümüz veya normal olmak adına kendimize ölçü aldığımız kişilerin kimler olduğuna çok dikkat etmeli ve “herkes yapıyor” cümlesinin tehlikeli cazibesine kapılmamalıyız. Gerekirse de herkesten farklı olabilme cesaretine de sahip olabilmeliyiz.

Danışanım, gençliği başında duman gençlerden birisi. Başındaki duman gözünü köreltmiş ve o hiç istemediği halde pişman olduğu bir hata yapmış. Sonrasında hatasıyla ve sonuçlarıyla defalarca karşı karşıya kalıp incinmiş. Halihazırda da hatasının onu gölge gibi takip ettiği düşüncesi ve karşısına çıkma ihtimalinin verdiği korkudan kurtulamıyor. Danışanım, her ne kadar öncesinde aklı ve mantığı kabul etmese de çok sihirli bir cümlenin etkisiyle söz konusu hatayı yapmış. Gençlik döneminde yapılan hataların büyük çoğunluğunun sebebi olan, çok sayıda gencin telafisinde çok zorlanacakları ve belki bir ömür pişmanlık yükünü taşıyacakları hatalar yapmasına neden bu cümle “Herkes yapıyor” cümlesidir. Oldukça işlevsel olması nedeniyle gençler üzerinde ciddi etkileri olan bu cümle gençlik döneminin en önemli sorularından birine cevap olma vaadi taşıyor.

Çocukluktan yetişkinliğe geçiş, bir ülkeden diğerine gitmek gibidir. Kişi; bildiği, alıştığı, aşinası olduğu her şeyden uzaklaşıp hiç bilmediği, alışmadığı, aşinası olmadığı bir başka hayata geçiyordur. Çünkü kişi nefes alıp verdiği müddetçe her daim değişmeye devam etse bile -hayatın ilk iki senesi hariç- hiçbir zaman ilk gençlik dönemi kadar hızlı ve çok boyutlu değişimler geçirmez. Bir yandan bedeni gelişirken diğer yandan ilgi ve dikkati değişir; bir yandan sosyal çevresi farklılaşırken diğer yandan zihinsel kapasitesi genişlemeye başlar. Bütün bu değişim ve farklılaşmanın ortasında kalan kişinin ise kafasının karışması, bir diğer tabirle şaşkınlaşması kaçınılmazdır. Bu durumu yaşayan kişinin ise kendisine olanları/olmayanları garipsemesi ve “ben normal miyim” sorusunu sorması çok normal ve beklenen bir durumdur.

Buraya kadar bir problem yok, herkesin ilk gençlik döneminde yaşadığı / yaşayabileceği bir süreç. Ancak problem “ben normal miyim?” sorusuna cevap ararken ortaya çıkıyor. Kişi genelde bu sorunun cevabını annesine, babasına, öğretmenine ya da herhangi diğer bir yetişkine bakarak vermiyor, çünkü gözlemlediği kadarıyla onlar kendisi ile aynı şartlarda, kendisi gibi keskin bir değişim yaşamıyorlar. Bu nedenle söz konusu sorunun cevabını akranları ve arkadaşlarına bakarak, sorarak, gözlemleyerek arıyor. Aynı, camide insanların safta yerini belirlemek için ön ya da arka saftakilere değil kendi safındaki insanlara bakmaları gibi. İşte bu noktada yukarıda bahsettiğimiz sihirli cümle devreye giriyor: “herkes yapıyor”.

Herkes yapıyor demek; normal olan, bu yaştakilerin yapması gereken bu demektir ki ben normal miyim sorusunun ağırlığı altında ezilen genç için can simidi gibi yetişiverir.

Herkes yapıyor demek yapmazsan herkesten farklı olur, dışlanırsın demektir ki sosyal gelişiminin bir parçası olarak bir gruba dâhil olmak isteyen bir gencin çok zor göze alabileceği bir şeydir.

Herkes yapıyor demek sen de yaparsan herkesle ortak bir kimliğin olur demektir ki yine gençlik dönemi psikolojik gelişiminin en önemli basamaklarından olan kişinin kendine özel bir kimlik geliştirmesi basamağında yaşanacak bütün zorluklardan kısa vadeli olarak sıyrılıp herkese uyarak, herkesi taklit ederek hazır bir kimliğe sahip olmak demektir ve dışarıdan bakıldığında oldukça cazip görünmektedir.

Bu noktada kritik olan “herkes yapıyor” sözünü kimin söylediğidir veya bir diğer deyişle kişinin kiminle aynı safta olduğudur. Şayet kişinin aynı safta olduğu akranları yani ben normal miyim sorusuna cevap ararken etrafında olan ve genç üzerinde etki alanı oluşturan akranları, doğru insanlarsa kişinin yanlış saf tutması çok mümkün değildir ve dolayısıyla bu noktada çok büyük bir problem yaşanmaz. Tam tersi söz konusu ise ve saf tuttuğu akranları yanlış saf tutuyorlarsa aynı safta olan gencin onlardan farklı davranması çok mümkün olmayacak ve zaten oldukça kafası karışık olduğu için doğru saf tutmak adına ya da bir diğer tabirle normal olmak adına, “herkes yapıyor“ diye yanlışların ve pişmanlıkların kucağına düşebilecektir.

Sonuç olarak bilmemiz gereken çok önemli bir şey var: ben normal miyim? sorusunu sormak ilk gençlik döneminin çok doğal gelişim sorularından bir tanesidir ve ilk gençlik döneminde çok sayıda gencin kendine farkında olarak ya da olmayarak sıklıkla sordukları bir sorudur. Ancak bu sorunun cevabını ararken normal olarak gördüğümüz veya normal olmak adına kendimize ölçü aldığımız kişilerin kimler olduğuna çok dikkat etmeli ve “herkes yapıyor” cümlesinin tehlikeli cazibesine kapılmamalıyız. Gerekirse de herkesten farklı olabilme cesaretine de sahip olabilmeliyiz.


Mehmet Dinç'ın Yazısı.