Bir şey yapmalı ama ne? Sonuçta herkesin yaptığı bir şeyi aynı şekilde yapmanın çok bir faydası olmayacak. Herkesin ihtiyaç duyduğu ama herkesin yapmadığı bir şey yapmalı ve yapılan şey çok sayıda insanın sıkıntısını giderip, ihtiyacını karşılamalı ki aradığı mutluluğu versin.

Çok sayıda danışanımın yaşadığı sıkıntıyla geldi geçen hafta bir dostum. “Üniversitem bitti, yüksek lisansım bitti, güzel bir işim var, işim haricinde para kazanmak için başka alternatiflerim de var ama hiç birisini yapmak istemiyorum, hiç birisi beni heyecanlandırmıyor” diyordu çaresizce, gözyaşları içinde.

Üzüldüm ama şaşırmadım. Hatta sevindim bile diyebilirim. Çünkü insanlar yakın zamanda üniversiteyi ve işi, kariyeri ya da akademik başarıyı mutluluğun yegane anahtarı gibi görmeye başladılar. Bu yüzden kendilerine devamlı iş veya okul merkezli hedefler koyuyorlar. Hedeflerine vardıklarında ise istedikleri mutluluğu yaşayamadıklarında bunun kendilerinden ya da hayatlarındaki başka herhangi bir sorundan kaynaklandığını düşünüyorlar.

Halbuki mesele hayata anlam katmak ve iş ya da akademik başarı uzun süreli ve tatminkar anlamlar katmıyor insanların hayatına. Bunların yanında artı bir şeyler yapmak gerekiyor. Ancak yapılan şeyler birbirinin tekrarı projeler, herkesin yaptığı işler olmamalı ki tatmin seviyesi yükselsin, kişi gerçekten işe yaradığını, hayatının anlamlı bir hayat olduğunu anlasın. Tam bunları düşünürken aklıma geldi Ronni Kahn’ın hikayesi.

Geçen sene Yılın Avustralyalısı seçilmişti. Güney Afrika’da doğmuş, 17 yaşında İsrail’e taşınmış ve 37 yaşından sonra Avustralya’ya gelmiş biri olarak yılın Avustralyalısı seçilmişti orada doğup, büyüyüp, bir ömür tüketenlere inat olarak sanki. Yılın Avustralyalısı seçilmesine sebep olan süreç Avustralya’da evlenip, kocası bütün maddi ihtiyaçlarını karşılarken ve hiçbir şey için sıkıntı çekmezken halen mutlu olamadığını fark etmesiyle başlıyor.

Çevresinde ve dünyadaki insanların sıkıntılarını görüyor ve bu sıkıntıları dindirmek için canla başla gecesini gündüzüne katarak çalışan insanlarla tanışıp onların gözündeki mutluluk ışıltısını fark ediyor ve karar veriyor: Bir şey yapmalı.

Bir şey yapmalı ama ne? Sonuçta herkesin yaptığı bir şeyi aynı şekilde yapmanın çok bir faydası olmayacak. Herkesin ihtiyaç duyduğu ama herkesin yapmadığı bir şey yapmalı ve yapılan şey çok sayıda insanın sıkıntısını giderip, ihtiyacını karşılamalı ki aradığı mutluluğu versin.

Bu gözle etrafa bakar, dünyadaki çalışmaları incelerken bir yandan milyonlarca insan açlıktan kıvranırken diğer yandan milyonlarca ton yiyeceğin çöpe gittiğini görüyor ve bu konuda Amerika’da Helen verDuin Palit adında bir kadının yıllardan beri America Harvest adında çok başarılı bir çalışma yürüttüğünü öğreniyor. Kalkıp Amerika’ya gidiyor, Helen verDuin Palit ile tanışıp onun hikayesini ve yaptıklarını öğreniyor.

Sonrasında dönüyor Avustralya’ya ve 2004 yılında OzHarvest’ı kuruyor. Yani lokantalar, pastaneler, kokteyl organizasyonları, açılış programları, fırınlar vs. ile irtibat kurup artık olmayan ancak ertesi gün bozulacağı veya tazeliğini kaybedeceği için çöpe atılacak olan yiyecekleri toplayarak yiyecek bulamayan insanlara ulaştırmaya başlıyor.

Bir derneğin desteğiyle bir ofis ve bir minibüsle çalışmaya başlayıp ilk ay 4000 menü dağıtmayı başaran Kahn, 5 yıl sonra bugün gönüllü çalışan yüzlerce insanla beraber 600’ün üzerinde yiyecek bağışlayan kuruluştan aldıklarını 10 minibüsle, 163 sivil toplum kuruluşu ile ortak çalışma yaparak her ay 180.000 kişilik yemek dağıtıyor.

Bu çalışma sonucunda sağlıklı yiyeceğe ulaşabilen insanların sayısına, çöpe atılıp israf olmaktan kurtarılan yiyeceklerin kaç ton olduğuna, bu çalışmanın insan sağlığına, toplum sağlığına ve çevreye ne kadar yararlı olduğuna dair istatistikleri ve araştırmalara yer vermeyeceğim ama rakamlar tahminlerin de çok üzerinde.

Orta yaşlı, göçmen, kendi hâlinde bir ev kadınının çevresinden başlayarak ülkesini nasıl değiştirdiğini gördükten sonra yerli ve dertli gençlerin yapabileceklerinin de tahminlerin çok üzerinde olmasını istiyor insan. Kendimizin ve insanlığın mutluluğu için; bir şey yapmalı.

Not: Konuyla ilgili Avustralya ve Amerika’da yapılan çalışmalar hakkında detaylı bilgiyi aşağıdaki web sitelerinden alabilirsiniz.

www.ozharvest.org

www.americaharvest.org


Mehmet Dinç'ın Yazısı.