İnterneti, sanal alemi elektrik enerjisi gibi düşünelim, fırına verirsiniz ısıtır, buzdolabına verirsiniz soğutur. Nasıl kullanırsak, nasıl muamele edersek öylece sonuç alırız. Yoksa adını “islami” koymakla cennetlik olunmuyor.

Son günlerde sanal alem salamworld olarak ortaya çıkan, facebook’un islamî alternatifi olarak sunulan bir sosyal medya girişimiyle çalkalanıyor. Müslümanların hali hazırda “harıl harıl” kullandığı facebook’un olduğu bir piyasaya” islami facebook “diye bir tanımlama getirilmesi nereden bakarsanız tutarsız. Hatta o kadar basit algılandı ki, bir takım kendini bilmezlerin İslam ile dalga geçmesinin yolunu açtı.: “İslami Facebook çıkacakmış: «Haldun Allah’ın izniyle Rumeysa’yı dürttü”, “17 Mü’min arkadaşınız var, Şikayet et yerine, Allah’a havale et.”

Bu girişimin facebook veya diğer sosyal medya müdavimleri için İslamlığımızı sorgulama vesilesi olduğunu düşünüyorum. Şimdiyekadar hep gayri İslami olarak mı sörf yaptık? Paylaştığımız konular, entry’ler, resimler ne kadar İslam ile ilişkili? Kendimizi kaptırıp namaz kaçırdık mı? Veya çay içmeye gittiğimiz mekânda dostumuzun yüzüne bakarak takdir etmek yerine önümüzdeki “touch pad” ekranlarda mı beğendik? Bu sorulara verilecek cevaplar ne derece doğru hareket ettiğimizi belirleyecektir. Dolayısıyla adını veya şeklini değiştirmek bizim yaşantımızın daha İslami olacağı anlamına gelmiyor. İslam, isimle şekille değil vicdanla yaşanır dostlar, helal belli, haram bellidir. Yani “yasak” vardır, “sınır” vardır.

Hal ile yaşayamadıkça tabir yerindeyse istediğimiz kadar marka etiketini değiştirelim, ürün aynı üründür. Asıl amacımıza doğru yürürken araçları yerinde kullanmak gayretinde olmalıyız. İnterneti, sanal alemi elektrik enerjisi gibi düşünelim, fırına verirsiniz ısıtır, buzdolabına verirsiniz soğutur. Nasıl kullanırsak, nasıl muamele edersek öylece sonuç alırız. Yoksa adını “islami” koymakla cennetlik olunmuyor. Hayatımızın azımsanmayacak bir kısmını meşgul eden sanal alemde her daim ne yaptığının idrakinde olan gençler olabilmemiz temennisiyle.

Bir Veda

Aralık ayı itibariyle kuvvetle muhtemel kısa dönem olarak vatani görevimi yapmak üzere sizlere veda etmek durumundayım. Dualarınızı bekler, dönüşümüzde yeni ve farklı projelerle buluşmak isterim.


Abdurrahman Çetinkaya'ın Yazısı.