Beden gücü ile çalışan on bir işçi, geçtiğimiz ay bir AVM inşaatı sırasında çıkan yangında can verdi. Soğuk bir kış günü, çadırda kalmaları reva görüldü bu “vasıfsız” garibanlara.

Mal ve hizmet üretmek için hepimiz emek sarfediyoruz; yoruluyoruz, bildiklerimize, yeteneklerimize ve harcadığımız zamana göre de bunun karşılığı dünyada bize ücret olarak ödeniyor. Yeni dünya düzeninin en çok kazananları şüphesiz beyin işçileri, sırf beden gücü ile çalışanların adı yok artık, onlar koskoca bir kitlenin içinde vasıfsız diye adlandırılıyor. Alınterlerini ve emeklerini sömüren sol görüşlü sendikalar, onları daha da görünmez kılıyor bizim için. Beden gücü ile çalışan on bir işçi, geçtiğimiz ay bir AVM inşaatı sırasında çıkan yangında can verdi. Soğuk bir kış günü, çadırda kalmaları reva görüldü bu “vasıfsız” garibanlara. Vasıflı patronları daha çok kazansın diye, vasıflı oldukları için çok kazanan müşterilerin, gecesi, gündüzü belli olmayan, zamanın durdurulduğu AVM vitrinleri önünde zihinleri bağlansın diye. İstediklerinin asgarisini dahi elde edemeyen, asgari ücretli işçiler, yapıp diktikleri AVM’lerin mağazalarından, bir aylık çalışma ile bir palto alabileceklerini biliyorlar mı acaba? İnşaatlarda bedenen çalışan işçiler, “işverenler” ve “okumuş-yazmış zümreler” karşısında ezik ve yenik durumdalar, yarın için büyük endişeler içinde yaşıyorlar. Sürekli bir işe sahip olmamakla birlikte, sürekli çalışıyorlar. Ne olup bittiğini anlayamadıkları kapitalizm çarkı içinde, işveren patronların tayin ettiği statüye ve hakka boyun eğmek durumundalar, öyle ki patron isterse sigortalarını öldükten sonra yaptırıyor, sırat köprüsünü sağ salim geçsinler diye! Siz AVM’lerin iflah olmaz müşterileri! yanmış bedenler ve sömürü üzerine kurulu vitrin dünyanızda, oradan oraya anlamsızca gezinirken, merhum işçilere hiç olmazsa bir Fatiha gönderin.


Ali Can'ın Yazısı.