Biriyle ilgili aşırı genellemeli olumsuz bir yargıda bulunmak, bize hayali bir üstünlük duygusu katarak egomuzu güçlendirir. Eğer biri daha fazla şeye sahipse, biri daha fazlasını biliyorsa veya daha fazlasını yapabiliyorsa insan nefsi kendini tehdit edilmiş hisseder. Çünkü “az duygusu” nefsimizi diğerleri karşısında zayıflatır.

İtibar kelimesi saygı görme, değerli ve güvenilir olma hâlini anlatır. İtibarsızlaştırma da bu halleri taşıyan insanların bu durumlarını çoğu zaman bilerek yok saymadır. Genellikle çevremizdeki kişilere eleştirel bir tavır içine giriyor, başkaları hakkında aceleci yargılara varıyoruz. Yakından tanıyalım tanımayalım çoğu kimseyi aşırı genellemelerle gözümüzden kolayca düşürebiliyoruz. İtibarsızlaştırma, bu işi yapanlar tarafından kendi akıl, yetenek ve şahsiyet üstünlüğünü vurgulama yöntemi olarak kullanılıyor. Çok özel, önemli ve herkesten daha üstün bir şahsiyete sahip insan izlenimi verme yolunun başkalarını itibarsızlaştırmak olduğuna inanılıyor. Maruz kalma ve maruz bırakma açısından bu duygulara az çok hepimiz aşinayız. İki iflah olmaz hastalığımız bu duruma sebebiyet verse gerek. Bunlar birbirini de besleyen kibir ve gururdur. Kibir, büyüklük taslama, kendini herkesten üstün tutma, başkalarına yüksekten bakma eğilimidir. Gurur ise, kendini değerli ve üstün görme duygusudur. Gurur bencillik duygusunun bir görünüşüdür; insanın kendi kişiliğine ve benliğine fazlaca güvenmesi ve ona değer vermesidir. Kibirli kimse kendisini olduğundan daha büyük, daha kuvvetli sanıp başkalarını küçük ve önemsiz görür. Biriyle ilgili aşırı genellemeli olumsuz bir yargıda bulunmak, bize hayali bir üstünlük duygusu katarak egomuzu güçlendirir. Eğer biri daha fazla şeye sahipse, biri daha fazlasını biliyorsa veya daha fazlasını yapabiliyorsa insan nefsi kendini tehdit edilmiş hisseder. Çünkü “az duygusu” nefsimizi diğerleri karşısında zayıflatır. Bunun üzerine, diğer kişinin sahip olduğu, bildiği ya da yapabildiği şeyleri aşağılayarak, küçümseyerek veya eleştirerek kendimizi toparlamaya çalışırız. Başkalarını itibarsızlaştırma birçok kişiyi bize yabancılaştırırken, insan bunun bedelini dışlanma ve yalnız kalma ile ödeyebilir. Kendi dışımızda var olan sonsuz varlık ve hakikat karşısında kendi küçüklüğümüzü, sınırlı varlığımızı ve gücümüzü görmek, insanî zaaflarımızı anlamaya çalışmak, itibarsızlaştırma sendromundan çıkış için bize yetecektir.


Ali Can'ın Yazısı.