Nesibe Babalıoğlu / Şefika Nur Ayar

Anne Wojcicki’nin 23andMe adlı şirketi, aldığı tükürük örneğiyle DNA mızı çoğaltıyor ve 8 haftada genetik haritamızı elimize veriyor. Önceleri 999 dolara yapılan bu analizin fiyatı, daha çok kişinin faydalanabilmesi için 99 dolara düşürüldü. Şimdiye kadar 200 000’den fazla kişinin DNA’sı haritalandı ve katılımcılardan elde edilen bilgilerle büyük bir veri tabanı oluşturuldu. Birçok araştırma bu analizin ilgi alanı içerisinde: kronik hastalıklar, hayatı tehdit eden kanserler, diyabet, Parkinson hastalığı vb. Bir de şirketin bir duyurusu var; daha çok veri daha çok bilgi demek. Analizler için verilen örneklerin sayısı arttıkça bilgilerin güvenilirliği de artacak.

99 dolara tüm DNA’mızın haritalanması kulağa çok hoş ve cazip geliyor. Ancak Alzheimer hastalığı veya akciğer kanserine yatkınlığımız olduğunu bilmek ister miydik` Karşı karşıya kaldığımız tehlikeleri sanki burnumuzun dibindeymiş gibi hissetmek ve kalan ömrümüzü de bu endişeyle geçirmek bizi ne kadar uzun yaşatır`

Genetik tek başına belirleyici değildir hiçbir zaman. Biz biliriz ki, genlerimize işlenen kodlar, ancak uygun ortam ve şartlar oluşturulduğunda harekete geçip görevlerini yaparlar. Hastalığı ortaya çıkaran tek başına genlerimiz değildir yani. Genlerimizde var olan, yalnızca o hastalığın potansiyelidir. Ve tehlike bilinirse eğer, hastalık birtakım önlemlerle daha ortaya çıkmadan yok edilebilir.

Genetik haritalamanın güzel bir avantajı da kişiye özgü tedavi imkanıdır. Hangi ilacın hangi genlerde nasıl bir etkisi olduğu bilmek neredeyse hedefi on ikiden vurmak gibi bir şey. Daha az ilaç, daha doğru tedavi ve daha az yan etki…

Genomumuzu çözmek DNA iplikçiği üzerinde yer alan organik bazların (Adenin, Timin, Guanin, Sitozin)dizilimini açıklamaktan ibaret değil. Bilmediğimiz bir dilin sözcüklerini çözmek gibi, genetik üzerine yapılan çalışmalarla hastalıkların mekanizmaları ve kişiye özel farklılıklar ortaya koyulmaya çalışılıyor. Bunlara dayanarak, taşıdığımız risklere göre koruyucu ve kişiye özel tedavi gelecekteki tıp uygulamalarının temelini oluşturacak gibi görünüyor.

Kısacası DNA’mız haritalandı ama her şey daha yeni yeni başlıyor. Koca bir derya var önümüzde bizi bekleyen.

Kaynakça: Lauren Drell, Why Mapping Your DNA Could Save Your Life`, Mashable, 26.03.2013


Genç Bilim'ın Yazısı.