Geçen sayımızda yer alan, Asım Gültekin’e ait “Boykotçuluk Oynamayı Bırak Artık” başlıklı yazıya okuyucularımızdan Büşra Çetin bakın nasıl tepki gösterdi:

Aynanın karşısına geçip “Hey dostum! Senden murad ne?” diye sorduğumda aldığım cevap, sadece namaz kılıp, oruç tutmak ve İslam’ın şartlarını yerine getirmek değil. Benden murad, evet, mü’min olmak, mü’min olarak can vermek elbette, ama tek bu değil… Müslümansam, mü’min olmaya çalışıyorsam eğer, din kardeşime sahip çıkmak, onun sırtına sırt vermek, yüreğine dokunmak ve yüreğini incitene düşman olmak da benden murad… Ona kurşun sıkana, bebeciklerini şehit edene, ırzına namusuna saldırana, toprağını kan gölüne çevirene destek olmamak da benden murad…

Ve siz, sayın hocam! Boykotu oyuna benzeterek, İsrail’i, Amerika’yı samimice boykot eden birçok din kardeşimi boykotundan vazgeçirecek bir yazı kaleme almışsınız. Yazının tamamı böyle değil elbette, Genç Dergisi’ni, Yeni Şafak’ı, Hasan el-Benna’yı afişlere bastırıp sokak sokak dağıtmak, o afişleri otobüs duraklarına asmak ve onların tanınmasını, bilinmesini sağlamak çok önemli, çok çok önemli! Yapacağız, yapmalıyız! Ne zaman, Hasan el-Benna okumaları yapın dediniz de yapmadık, Cahit Zarifoğlu okuyun dediniz de okumadık? Ama yaptığımız boykota oyun demeyin… Size ‘boykot edin’ diyemeyiz. Çamaşırlarınız beyaz olmuyor diye Ariel alıyorsanız karşı çıkamayız, çok kaliteli diye Vakko takım elbise alıyorsanız ‘alma!’ diyemeyiz!

Biz boykot ederiz Sayın Hocam! Hem de samimice ederiz! Otobüste dağıtılan ikramlar protesto ürünü diye -uzun yolculuklarda bile- bir şey yiyip içmeyen samimi kardeşlerim var benim. Sırf siz boykotu eleştirdiniz diye artık bu konuda aşırı hassas davranmayacak, belki boykot ürün almayacak ama alınanı gönül rahatlığıyla –mesuliyeti size yükleyerek- yiyecek kardeşlerim var! Ki onlar, boykot ürün almayan, o ürünleri satan yerleri de, alanları da uyaran ve başkasının aldığı ürünleri –alanı vazgeçirmek için- yemeyen çok samimi kardeşlerimdir.

Boykota gönül verenler var Sayın Hocam! Filistin’e, Afganistan’a ve zulüm altındaki onlarca Müslüman ülkeye gönül verenler onlar… Acılarını yüreklerinde, atılan kurşunları ta gönüllerinin orta yerinde hissedip kıvrananlar onlar… Kendilerinden muradın birinin de Müslüman kardeşine sahip çıkmak olduğuna inanan samimi insanlar onlar… Ve sizin yazılarınızın samimiyetinden ve doğruluğundan emin oldukları için boykotlarından taviz verecek olanlar da onlar!..

“Bizim, İsrail’in ürünlerini boykot etmemizle ne olacak? Herkes alıyor!” demeyip, “Hiç değilse ‘ma’ziraten ila rabbina’ deyip Rablerine sunacakları bir mazeretleri olsun diye kardeşlerini unutmayan, onlara sahip çıkan insanları boykottan soğutmak kaleminize yakışmadı…

Haddimi aştıysam affedin.. Selametle…


GENÇ'ın Yazısı.