Babasından kalan veraseti kanıtlaması üzerine mansıbı elinden alındığı için Battal Gazi’ye husumet besleyen Abdüsselam’ın, Gazi’nin Bizans üzerinde gerçekleştirdiği askeri operasyonların başarısı üzerine gün geçtikçe artan şan ve itibarına paralel olarak artış gösteren kıskançlık duygularının etkisiyle, kendisini kanıtlamak ve rekabetten geri kalmamak için tıpkı Battal Gazi gibi Bizans’a yönelik bir askeri operasyon başlattığı ancak uğradığı başarısızlık neticesinde Rumların eline esir düştüğü öğrenildi. Ezeli rakibini Bizans’ın elinden kurtarmak da yine âli-cenab Battal Gazi’ye kaldı.

Babasından kalan veraset haklarının geçerliliğini kanıtlaması üzerine; Abdüsselam’da bulunan mansıbın (makam), onun elinden alınarak, Battal Gazi’ye iade edilmesinin ardından; Abdüsselam’ın, Battal Gazi’ye karşı beslemeye başladığı husumetin, Battal Gazi’nin askeri operasyonlarda süregelen başarılarının üzerine; kıskançlık hislerine dönüştüğü, gün geçtikçe kabaran bu duygunun, en nihayetinde Abdüsselam’ı, Halife’nin gözüne girerek, tekrar mansıb elde etmek amacıyla Tarsus’a gitmek üzere harekete geçirdiği öğrenildi. Abdüsselam’ın burada; arkadaşı olan Tarsus Beyi ile gerçekleştirdiği temaslarda; Tarsus Beyi’ne durumu anlatıp, çözüm yolları aradığı kaydedildi.

Söz konusu temaslar neticesinde; Abdüsselam’ın İstanbul’a giderek, Battal Gazi gibi Rumlara karşı sansasyonel bir başarı elde etmesi ve Halife’nin gözüne girmesi kararlaştırıldı. Bunun üzerine vakit geçirmeden İstanbul’a doğru yola çıktığı fakat işleri yüzüne gözüne bulaştırarak, Bizans Kayseri’nin adamları tarafından yakalanarak, ıslak deri içine geçirilip, kale burcuna asılmak suretiyle, sucuk gibi güneşte kurumaya bırakıldığı öğrenildi. İstanbul’da bulunan Miheng-i Hindu adlı bir Müslüman’ın, durumdan kendisini haberdar etmesi üzerine harekete geçen Battal Gazi’nin ise kusursuz bir kurtarma operasyonu planlayarak, keşiş kılığında İstanbul’a geldiği öğrenildi.

Bizans içlerine düzenlediği operasyonların başarılarını büyük oranda istihbarat ve kılık değiştirmedeki ustalığına borçlu olduğu bilinen Battal Gazi, burada İstanbul’un önde gelen ruhbanları ile tanışarak onların arasına karıştı.Hıristiyanlık hakkındaki derin bilgisi ile İstanbul rahiplerinin saygısını kazanana Battal Gazi’nin hatta Kayser’in de içinde bulunduğu Rum ileri gelenlerine rahip kisvesi altında vaaz bile verdiği kaydedildi. Sahne önünde bütün bu oyunlar sergilenirken, perde arkasında Abdüsselam’ı kaçırmak için gereken hazırlıkları tamamlayan Battal Gazi, yine kusursuz bir operasyona imza atarak Abdüsselam’ı kaçırmayı başardı.

Miheng-i Hindu adlı Müslüman ajanın evinde yapılan tedavisinin ardından sağlık durumu yerine gelen Abdüsselam’ın hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirildi. Rakibine bir büyük iyiliği de Abdüsselam’ın gönlünü kaptırdığı Serabil adlı Rum Beyi’nin kızı; Nevruz Banu’yu kaçırarak yapan Battal Gazi, çifti evlendirerek mutluluklarına vesile oldu.

Bütün bu olayların ardından ise Abdüsselam’ın Battal Gazi’ye karşı mahcup olup hatasını anladığı, kendisinden özür dileyerek minnetlerini dile getirdiği öğrenildi.

*Kullanılan sucuk görsellerinin hiçbirinde domuz yağı ve domuzdan elde edilen katkı maddeleri kullanılmamıştır.


GENÇ'ın Yazısı.