Söz, bir kısım halka baldır, bir kısmına zehir! Yelpaze, birisini serinlendirmek için sallanır... Fa
Söz, bir kısım halka baldır, bir kısmına zehir! Yelpaze, birisini serinlendirmek için sallanır... Fa
Osmanlı içtimai yapısı üzerine uzman olan Erlangen Üniversitesi profesörlerinden Hutterrohta; Osmanl
Abdullah bin Câfer -radıyallahu anh- bir seyahat esnâsında, bir hurma bahçesine uğradı. Bahçenin hiz
Kuşun biri, hile ve tuzakla yakalanmıştı. Kuş, kendini yakalayana dedi ki: -Ey efendi! Sen hayatında
Ebû Hârun el-Abdî r.a. şöyle demiştir: Biz gençler (dînî hususlarda bilmediğimiz) bazı şeyleri öğren
Hazreti Yûsuf`un, kendisini öldürmek için kuyuya atan kardeşlerini affetmesi dillere destandır. Kara
Hazret-i Mevlânâ şeytanın desîse ve aldatmalarına kanarak nefsine râm olup ibâdet ve muâmelâtını ziy
Hazret-i Ebû Bekir -radıyallâhu anh-, Mıstah isimli bir fakire devamlı olarak yardımda bulunuyordu.
Garip bir fırıncı vardı. Kendisine sahte para verseler de onu alır, paranın sahteliğini bildiği hâld
Müslüman, tecessüsten şiddetle sakınmalıdır. Yâni kimsenin ayıbını, kusûrunu araştırmamalıdır. Zîrâ
Kânûnî Sultan Süleyman, kul hakkından çok korkar, âdil bir halîfe olmak için çok gayret sarf ederdi.
Hazret-i Mevlânâ, affın hikmetini ne güzel ifâde eder: