Geçtiğimiz ay Bursa’da oldukça ilginç bir olay yaşandı. Bir çocuk babasının tabletinde oyun oynarken iki tır dolusu sanal domates satın aldı. Yaşanan olayı baba şöyle anlatıyor:

“Oğlumun 1 milyon 571 tane domatesi var. Oyun için 600 lira civarında bir ödemeyle 2 TIR domates satın almış. Bunu bankadan gelen bilgilendirme mesajı ile öğrendik. Gelen mesajda, bu harcama ‘Size ait değilse itiraz edin’ diyordu. Diğer kalemlerle birlikte toplam 600 lira civarında kredi kartından çekim yapılmış. Sağ olsun, oğlum sanal âlemde iki TIR domates satın almış.”

Sanal domatesleri satın alan çocuk ise şunları söylüyor: “Oyun oynuyordum, istedim, aldım. Babam faturayı görünce çok kızdı. Çocuklar böyle oyunları yüklemesinler. Şimdi elimdeki domatesleri, değişik şeyler alıp harcamak istiyorum. Domateslerle araba, hız, benzin, akıl alınıyor. Bunlar keşke gerçek domates olsaydı. Onları satar, paraların içinde kaydırak yaparak yüzerdim.”

Ne kadar acı verici değil mi? Çocuk sanal dünyada oyunlar oynarken bunların gerçek olmasını temenni ediyor. Keşke gerçek olsaydı diyor. Bu hiç de iyi bir durum değil. Domates gerçek olsa zarar vermez ama sana âlemde özellikle şiddet içerikli oyunların böylesi bir etkiyi yaptığını düşünsenize. Savaş oyunu oynayan bir çocuk “keşke bir savaş çıksa da aynı bu şekilde savaşsam” diyebilir ya da kavga oyunu oynayan bir çocuk gerçek hayatta en ufak bir meselede anında şiddete başvurabilir. Bu masum domates satın alma haberi, acı bir gerçeği sunuyor bizlere böylece.

Teknolojinin bizi getirdiği bu nokta oldukça korkunç. Hem kendimizi hem de yeni nesilleri bu tür tehlikelerden uzak tutmak gerekiyor. Bu gibi durumları yaşamamak için de aman şifrelerinizi çocuklarınıza vermeyin, oynadıkları oyunları kontrol edin. Yoksa sizin de hesabınızdan iki tır domates satın alınabilir!

Muhammed Murat Tutar'ın Yazısı.