Nefsâniyeti Öldürün!
Mevlânâ Hazretleri bir gün şöyle buyurdu:
“Bir gün bir akrep ırmağın kenarında dolaşıyordu. Birdenbire bir kaplumbağa akrebin yanına gelip ona:
«–Burada ne yapıyorsun?» dedi. Akrep:
«–Irmağın öte yanına geçmek için bir çare arıyorum; çünkü benim bütün kavim ve çocuklarım ırmağın öte yanındadır» diye cevap verdi. Kaplumbağa da şefkati ve yabancıya iyi davranması sebebi ile onu en yakın bir akrabası imiş gibi sırtına alıp su üzerinde yüzmeye başladı. Irmağın ortasına gelince akrebin sokmak arzusu uyandı. Kaplumbağanın sırtına iğnesini dokundurdu. Kaplumbağa:
«–Ne yapıyorsun?» diye sordu. Akrep:
«–Hünerimi gösteriyorum. Sen bana iyilik edip yarama merhem oldun. Ben de sana iğnemi sokuyorum. Benim göstereceğim şefkat de ancak budur» dedi.
Bunun üzerine kaplumbağa hemen suya daldı ve akrep boğuldu.”
Mevlânâ bu hikayeyi anlattıktan sonra şu beyitleri okudu:
“Haydi! Kötü nefsi öldürün! Bu hususta ihmal göstermeyin. Onu diri bırakmayın, çünkü o akreptir.”
“Câhil yakınlık gösterse de sonunda câhilliğinden ötürü seni incitir.” (Ahmet Eflâkî, Âriflerin Menkıbeleri, I, 497)
Alican Tatlı'ın Yazısı.