Secde Yüzlüler Diye Anılabilecek misiniz?
Hayat kitabımız Kur’an, tarihin görüp geçirdiği en güzel insanların özelliklerini anlatırken onların yüzlerinden de bahseder. Onlar, yüzlerinde secde izleri olan insanlardır. Bir insanın karakteriyle ilgili üç- beş ayrıcı vasfından birisinin yüzündeki iz olması ilginç değil mi? Yüzlerde izler kalıyor demek ki. Yüzler, işleri yansıtan aynalara benziyor. Sahabe-i Kiram için yüzlerindeki izin secde izinin olduğunun ifade edilmesi daha da ilginç, çünkü biliyoruz ki kulun Rabbine en yakın olduğu yer secdedir. İnsanlar içerisinde bir daha benzerleri gelmeyecek olan o şerefli Peygamber dostlarının yüzlerindeki secde izi, onların derecelerini, Rabbe ne kadar yakın olduklarını da gösteriyor aslında. Muhtemelen bizlerin de yüzlerinde izler var. Bu izler içlerimizdeki deverana göre farklı şekillerde gözüküyor, çünkü içerimizi dalgalandıran her şey geliyor yüzümüze vuruyor. Yine yaptığımız her iş geliyor yüzümüze yansıyor. Yüz, içimizin aynası; tıpkı bir coğrafi haritadaki farklı renkleri yorumlayan coğrafyacı gibi ehline kim bilir neler neler anlatan açık ve berrak bir ayna… İşte dertlilere dönüp kendilerini sorgulamaları için bir dert daha: Acaba yüzlerimizde hangi izler var? Görene nasıl görünüyoruz? Yüzümüzü güzelleştirmek, onu en güzel iz olan secde izi ile bezemek için ne yapmalıyız?
***
Kapak konumuz neye, niye güldüğümüzle alakalı. Pespaye örneklerin mizahın seviyesini ne kadar düşürdüğü bir yana, bu bayağılığın edebimiz, ahlakımız ve insanlık kalitemize yönelttiği tehdit kimsenin gözünden kaçmayacak bir vahamete ulaştı. Mevlana’nın bir sözü bu konu ile ilgili hep akılda tutulması gereken bir ders veriyor: “İnsanın neye güldüğünden zekâsı, nasıl güldüğünden terbiyesi anlaşılır.” Yazık ki ülkemizde mizah yapanlar ne zekâ, ne de terbiye kaygısı olmayanlar...
***
GENÇ’lerle farklı ortamlarda buluşmaya devam ediyoruz. Bunu yapmazsak bu dergiyi çıkarmanın bir anlamı olmayacağını biliyoruz. Geçtiğimiz ay Karaman, Konya ve Kıbrıs’ta programlara katıldık. Sonra GENÇ Gönüllülerle İstanbul’da buluştuk. Her buluşmamıza hem baştan bu yana beraber olduğumuz arkadaşlarımız, hem de yeni simalar katılıyor. Tıpkı bir kervanın farklı menzillerdeki konaklamaları gibi her buluşmanın ayrı bir anlamı, özü ve heyecanı oluyor. GENÇ’ler olunca böyle; her dem yeniden doğuyor, her an yeni baştan var oluyorlar onlar. Umarım hep böyle devam ederler de bir gün secde yüzlüler diye anılacak kıvama erişirler.
Gelecek sayıda buluşmak ümidiyle Allah’a emanet olunuz.
Mehmet Lütfi Arslan'ın Yazısı.