Kıbrıs`a Mühür Vurulmuş, Kaçamazsınız
Kıbrıs bir turizm bölgesi. Tabii güzelliği, denizi ve tarihi eserleri burasını bir cazibe merkezi yapabilir. Ama dünyadan izole edilmiş, uluslararası uçuşları sadece Türkiye üzerinden yapılan bir bölgenin cazibesini ne yazık ki bunlar sağlamıyor. Adanın “kumar adası” imajı hala baskın. Bu, kimsenin memnun olacağı bir şey değil. Ama çözüme ulaşmak ve bunu temizlemek de o kadar kolay gözükmüyor. Tıpkı Güneydoğu meselesi gibi burada da çözüme ulaşmak için girift sosyo-ekonomik bağlantıları tek tek çözümlemek gerekiyor. Sorunun hem uluslararası boyutları var hem de birbirlerinden artık yaka silker duruma gelmiş ağabey kardeş ilişkisi boyutu… Bu noktada söz uzar gider ama şunu söylemeden geçmemek lazım: Kıbrıs Türklüğün ne anlama geldiği noktasında ilginç bir laboratuvar aslında. Dini boyutu olmayan bir kimlik ne kadar muhafaza edilebilir, bunu Kıbrıs’ta sorumluluk sahibi herkes ciddi şekilde düşünmeli. Düşünmeyenlerin sorumluluk sahibi olması da meseleyi bitirmiyor. Girne’de denize nazır bir yerde sükûnetle yatan o mücahitler ya da her bir şehirde mühür gibi göklere yükselmiş minareleri ile kiliseden çevrilmiş camiler durdukça bu meseleden kimse kaçamaz.
Mehmet Lütfi Arslan'ın Yazısı.