Sezai Karakoç bir yazısında “Artık Horasan’dan beklenecek eren yok. İçimizi Horosanlaştırmak ve Horasan erenlerini içimizden çıkarmak zorundayız.” der. Bundan birkaç ay önce de Ağabeyimiz Mehmet Lütfi Arslan “bize menkıbelerle gözü yaşaran gençler değil, kendileri bizatihi menkıbe olacak gençler lazım” demişti.

Mesajların özü net: Her şey ayan beyan ortada, kendimizi bir an önce bulmak ve kendimizi bir an önce aşmak zorundayız. Yaşadığımız zaman, içinde bulunduğumuz mekan, varlık ve yokluk bize emanet, taşı sıksak suyunun çıkacağına inanmalıyız, aklı aşkın bir sevdayla, bükülmez bir iradeyle, şaşmaz kılavuz vahyin aydınlığı ve sonsuz bir sevgiyle olmazları oldurmalıyız. Buna hem gücümüz yeter, hem de aşkımız, inancımız, derdimiz. Yeter ki taşıdığımız sorumluluğun bilincinde olalım, iyi niyet ve gayretle koşturalım, gözlerimiz açıkken rüya görmeye alışalım. Alışalım çünkü Afrika’da on su kuyusu açılmasına öncülük eden Hasret Ali Genç; Azerbaycan ve Türkiye arasında gıpta edilecek bir gençlik projesine mihmandarlık yapan Yunus Emre Gürcan gibi henüz üniversite çağındaki “dertliler” çoğalıyor; ülkemizin doğusunda yaşanan acılar dinsin, merhamet, kardeşlik kazansın diye “gerçekçi değil delice koşturan” Davuthan Kılıç gibi yürekli adamlar beliriyor ve adeta gözü açık rüya görmeye başladığımız baharları müjdeliyorlar. Hasret Ali Genç, Yunus Emre Gürcan, Davuthan Kılıç gibi Genç Gönüllüleri içimizden çıkan Horasan erleri olarak görüyor, kendilerini «yaşarken menkıbeleşen” büyük yürekler olarak algılıyoruz.

Ebedî gençliğe talip olduğumuz herkesin mâlumu, öyleyse “ben GENÇ Gönüllüyüm” diyen tüm dostlarımız, gözü açık rüya gören ve insanlığın tarihinde manen ve madden destan yazan gerçek kahramanların, gönül erlerinin yüce himmetliliğinden, aşkınlığından nasibini tekrar yoklasın. Dosya konusu kapsamında dile getirilenlere ve paylaşılan rüyalara dikkat kesilsin; kesilsin çünkü derdimiz, meselemiz, aşkımız büyük bizim, uyanalım acilen, uyanalım, vakit rüya vaktidir!

**

Medeniyet Öncülerimizden 365 Fikir isimli hediye kitabımızı henüz almadıysanız çok şey kaçırıyorsunuz. Rüyamızı süsleyecek fikirlerin pek çoğu orada, bizden önce bizim rüyamızı görenler de orada. Bir an önce buluşun hediye kitabımızla, çok beğeneceksiniz, bizden söylemesi.

Mayıs ayında görüşmek üzere. Dua ve rüya ile...

Süleyman Ragıp Yazıcılar'ın Yazısı.