M. Emin Kul

Geçen ay TÜBİTAK dergisinin kapağının değişmesi, polemik avcılarına bayram ettirdi. Ortaya atılan tartışma, belli değerlere saldırma fırsatı veriyorsa, malum kafalar konunun içeriğine ve seviyesine bakmaksızın içine atlayıveriyorlar. Sadece bu hükümet döneminde TÜBİTAK yönetimine atandılar diye; hayatı bilime ve ülkeye hizmetle geçmiş ülkenin yetiştirdiği değerli bilim insanları; başkan Nükhet Yetiş ve yardımcısı Ömer Cebeci’ye karşı linç kampanyası başlatıldı. Bu yöneticiler ki 40 yıllık kurum geçmişinde, ideolojik saplantıdan uzak, demokrat ve bilimsel üretimde, kuruma altın çağını yaşatan kişiler olarak şimdiden tarihe geçtiler. Bilimsel bir derginin kapağı ve içeriği hakkında yorum yapabilme hakkını o kurumun yönetici ve yayın kurulundan önde gören bu kafaların derdinin bilimsellik olmadığı çok açık. Diğer taraftan bilimsellik adına, dünya bilim tarihinin en safsata ve uydurma teorisi olduğu yüzlerce ilmi delil ve çalışmayla tüm dünyaca kanıtlanan insanın evrimi görüşünü, koruma ve kollama çabalarının altında yatan neden; Darwin sevgisinden başka bir şey olsa gerek. Yarım yüzyıla yaklaşan dergi geçmişinde bu kadar tartışmalı bir teori hakkında kaç tane aleyhte makale yayınlanmıştır sorusuna verilecek cevap, fikir ve bilimsel özgürlük konusunda bu günü eleştirenlere en güzel delildir. Görünen o ki bugün verilen abartılı tepkinin nedeni; yıllardır bilimsellik adına kendi kurdukları ideolojik saltanatın yıkılışıdır.

Tüm dünyada yüz yıl moda olduktan sonra yerini hedonizme bırakmış materyalist felsefenin temelini bu uydurma teorinin oluşturduğunu bilenler, yolun nereye çıkacağını da tahmin ediyorlardır.

Biz de diyoruz ki; bu vesileyle değişen kapak size fırsat olsun, hala vakit varken bırakın uydurma fosillere ve fikirlere imanı, titreyin ve bugüne kadar korktuğunuz aslınıza dönün. Göreceksiniz ki aslınızın gittiği yer, Darwin’in anlattığından çok daha farklı bir mecra olacaktır.


GENÇ'ın Yazısı.