Rasûlullah (sav) buyurdular:

“Beş gece vardır ki, onlarda yapılan dualar geri çevrilmez. Bunlar Receb`in ilk Cuma gecesi, Şaban`ın on beşinci gecesi, Cuma geceleri, Ramazan Bayramı gecesi, Kurban bayramı gecesi.” (Camiu’s-Sagîr, c. III, s. 454.)

Allah`a hamdolsun mübarek üç ayların ilki olan Recep ayının ilk gecesine kavuşmuş bulunuyoruz. Bu gece aynı zamanda Recep ayının ilk Cuma gecesi olduğundan bir yandan da Regaib Gecesi`ni idrak etmeye çalışacağız. 

"Regaib gecesi, mübarek bir gecedir. Zaten Regaib, nefis, arzu edilen, bahası ağır, ihsan ve lütfu bol anlamına gelen “Râgibi’nin” çoğuludur. Bu geceyi ibadetle ihya etmenin sevabı pek çoktur."*

Dolayısıyla bu geceyi en hayırlı şekilde, ibadet ve duayla geçirmemiz büyük önem arz ediyor. Nefsimizin arzularından sıyrılıp günahlarımızdan tövbe ederek Rabbimize yalvararak gecemizi ihya etmeliyiz.

Bu gece neler yapabiliriz sorusuna bir cevap olması ümidiyle bugün dinlediğim bir hadisi sizlerle paylaşmak istiyorum:

Atâ -rahmetullâhi aleyh- şöyle anlatıyor:

Hz. Âişe`ye:

"Allâh Resûlü`nde gördüğün en şaşırtıcı hâli bana haber verir misin?" diye sordum. Âişe vâlidemiz:

"Onun hangi hâli şaşırtıcı değildi ki!" dedi ve şöyle devam etti:

"Rasûlullah bir gece yanıma geldikten sonra bana:

- Ey Âişe! İzin verirsen, geceyi Rabbime ibadet ederek geçireyim. buyurdu. Ben de:

"Vallâhi Sen`inle beraber olmayı çok severim, ancak Sen`i sevindiren şeyi daha çok severim." dedim.

Sonra kalktı, güzelce abdest aldı ve namaza durdu. Ağlıyordu... O kadar ağladı ki, elbisesi, mübarek sakalları, hatta secde ettiği yer bile sırılsıklam ıslandı. O, bu haldeyken Bilal sabah namazına çağırmaya geldi. Efendimiz`in ağladığını görünce:

"Ey Allâh`ın Resûlü, geçmiş ve gelecek bütün günâhlarınız affedildiği hâlde niçin ağlıyorsunuz?" diye sordu.

Efendimiz:

- Allâh`a çok şükreden bir kul olmayayım mı? Vallâhi bu gece bana öyle ayetler nazil oldu ki, onları okuyup da üzerinde tefekkür etmeyenlere yazıklar olsun!" buyurdu ve şu âyet-i kerîmeleri tilavet etti:

"Şüphesiz ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, akl-ı selîm sâhipleri için (Allâh`ın birliğini gösteren) kesin deliller vardır. Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her ân) Allâh`ı zikrederler, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin tefekkür ederler ve «Rabbimiz! Sen bunları boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz, bizi cehennem azabından koru!» (derler.) " (Âl-i İmrân 3/190-191) ( İbn-i Hibbân, II, 386)

Evet, tefekkür hızla akıp giden hayatımızda çoğu zaman ihmal ettiğimiz bir ibadet. Zaman çok hızlı akıyor, sosyal medyada paylaşımlar saniyede on binlerle ifade ediliyor, geceler gündüzlerle yarışıyor... Modern zamanın insanları olarak hızlı yaşayışımız tefekkürü bizlere unuttursa da işte Rabbimizden apaçık ayetler ortada. Regaib gecemizi bu ayetleri okuyarak, hatta ezberleyerek tefekkürle geçirebiliriz.

Rabbimiz bu geceyi razı olacağı bir şekilde ihya edebilmeyi cümlemize nasip etsin. Ümmeti Muhammed`e, bizlere birlik olabilmeyi, kardeş olabilmeyi ve Ramazan`a huzurla kavuşabilmeyi nasip etsin. Gecemiz mübarek olsun.

Son olarak Efendimiz`in (sav) Recep ayı geldiğinde ettiği duayı paylaşmak istiyorum:

"Allah’ım! Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan`a kavuştur.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. l, s. 259)


* (Altınoluk Dergisi, Dr. Kerim Buladı, Temmuz-2008)


Muhammed Murat Tutar'ın Yazısı.