A. Yasin Demirci

Gazze’de yaşanan insanlık dramını sıklıkla bu sayfalara taşımaya gayret ediyoruz. 2006’da Hamas’ın hükümete gelmesiyle başlayan ve artık kriz olmaktan çıkıp 2 milyon insanın tüm dünyanın gözleri önünde yavaş yavaş katledilmesine dönüşen ambargoya karşı tepkimizi, duyarlılığımızı diri tutmak, hiçbir şey yapamıyorsak bile dualarımızda yer bulmaya devam etmesi sağlamak adına...

Filistin halkı sadece Gazze’de değil işgal altındaki toprakların bütününde akıl almaz bir zulme, ayrımcılığa tabi tutuluyor. Hakikaten çekilmez bir hayata mahkum edilmiş durumdalar. Bu gerçek kimi zaman İsrail sivil toplum örgütlerinin raporlarına bile yansıyor. Mesela İsrailli Medeni Haklar Derneği’nin daha geçen ay yaptığı araştırma, İsrail`in Batı Şeria’da uyguladığı ayrımcılığın, bir zamanların ırkçı Güney Afrika’sındaki "Apartheid" rejimini aratmadığını ortaya koyuyor…

Avraham Burg, bir zamanlar İsrail devleti için büyük hizmetler veren bir politikacı idi. O da İsrail’in zulmüne, ayrımcılığına isyan eden oldukça önemli isimlerden biri artık. Knesset’te başkanlık görevinde bulunmuş, hatta bir dönem Dünya Siyonist Örgütü’nün liderliğini yürütmüş, uzun süre İsrail’in çıkarlarını için ABD’de lobi faaliyetlerinde bulunmuş bir isim. Avraham, İsrail devletine yaptığı hizmetlerinin ardından dört yıl önce politikaya veda etmişti.

Burg geçen yıl piyasaya çıkan kitabında Filistin’in halkının maruz kaldığı ayrımcılığı bir kez daha gündeme getirmesinin ardından deyim yerindeyse İsrail tarafından aforoz edilmiş bulunuyor. Dolayısıyla herhangi bir `yazar` ya da siyasetçinin tespitlerinden daha farklı tespitler olarak değerlendirilmeli iyi bir dindar Yahudi ve Siyonist olan Avraham Burg’un dile getirdiklerini.

Diyor ki Avraham; “`İsrail`deki Araplar aynen Hitler zamanında Almanya`da yaşayan Yahudiler gibi, aslında bütün toplum Hitler`in yükselişe geçtiği yıllardaki Almanya`yı hatırlatıyor` İsrail’i geleceği olmayan bir imparatorluğa benzeten Yahudi düşünür, `60 yıl önce genetik mühendisliği kendilerine karşı kullanılan Yahudilerin bugün kendilerini genlerle belirlemesi ne anlama geliyor?`, `İsrail nereye gidiyor?` gibi sorularla İsrail kamuoyunda ezber bozuyor.

Aslında Avraham Burg ses getiren kitabının piyasaya çıkmasından önce de İsrail devletine yönelik eleştirileriyle dikkat çeken bir isimdi. Mesela Guardian’da çıkan bir yorumunda diyordu ki Burg: “Siyonist devrim daima iki temele dayanmıştır: Adil bir yol ve etik bir liderlik. Bunların ikisi de işlemiyor artık. İsrail ulusu bugün yolsuzluktan ibaret bir inşaat iskelesinin içinde, baskı ve adaletsizlikten bir temelin üzerinde duruyor. Şu halimizle Siyonist girişimin sonu zaten kapımızın eşiğinde sayılır. Bizim nesil hakikaten son Siyonist nesil olabilir. Bir Yahudi devleti var olmaya devam edebilir, ama o da farklı bir hal alacak, tuhaf ve çirkin olacak. Gidişatı değiştirmek için vakit var, ama fazla değil.”

Evet, işgal altındaki topraklarda İsrail yönetimlerinin neden olduğu müthiş bir insanlık dramı yaşanıyor. Bunu görebilmek ve isyan etmek için insan olmak yeter. İşte Avraham Burg da dindar bir Yahudi, bir Siyonist olarak bu insani duruşu sergileyenlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.


GENÇ'ın Yazısı.