Kanada’da Müslümanların yıllık buluşması (26-28 Aralık) siz bu yazıyı okuduğunuz sırada gerçekleştirilmiş olacak. Yedincisi düzenlenen bu buluşmaya geçen sene tam 150.000 kişi katılmıştı. Bu sene rakamın artması bekleniyor.

Fuarı, konferansları, çalışma grupları ile çağdaş zamanların panayırlarını andıran bu buluşmalar güneşin battığı yerde Müslümanların içinde yaşadıkları toplumda yaşadıkları tecrübeleri birbirleriyle paylaşmaları açısından eşsiz fırsatlar sunuyor. Buluşmalara davet edilen konuşmacılar –ki aşağı yukarı hep aynı isimler çağrılıyor- ortak bir kimliğin oluşmasına katkıda bulunuyorlar. Aynı isimler demişken şunu ifade etmekte fayda var: İslam denince –özellikle İngilizce konuşulan coğrafyada tabii- belli isimler olmazsa bu tür etkinlikler düzenlemek zor. Mısır’dan Amr Halid bu kervana katılan en yeni ama en popüler isim mesela. Amerika’dan Hamza Yusuf, Siraj Wahhaj, Kanada’dan Cemal Bedevi, İsveç’ten Tarık Ramazan diğer isimlere verilebilecek örnekler. Küreselleşmenin bir etkisi midir bu? Belki. Ümmet vurgusu ile zaten tabiatı gereği küresel olarak nitelenebilecek bir dinimiz var bizim, bu anlaşılabilir. Anlaşılamaz olan İslam’ın yeni küresel figürlerinin neden hep İngilizce konuşanlar arasından çıktığı herhalde. Hadi bunu da İngilizce güçlünün dilidir şeklinde bir izahla anlaşılabilir kılalım da kafa konforumuz bozulmasın. Neyimize bizim böyle küresel dertler? 


Mehmet Lütfi Arslan'ın Yazısı.