Huzeyfe Erdemir

Müslüman, mayasını edeple harmanlamış insan… Doğduğu günden öldüğü güne kadar mayasını harmanladığı bu özelliğiyle diğer insanlardan ayrılmış; vakarını izzetini şecaatini edep tohumunu çatlatıp filizlendirerek kendi öz benliğinde yaşatmış. Hayvanla arasındaki farkı anlatırken ‘hayvan işte canım! sokağın ortasında her işini görebilir ama insan böyle mi onun bir adabı, gizemi vardır’ ifadesini kullanır. Aslında farkına varmıştır Müslümanı müslüman yapanın da edep oluşu hikmetinin. Çünkü istediği kadar namaz kılsın bir insan kıldığı namazın bitiminde Allah’a şirk edepsizliğini yaparsa mesela bilir onun yaptığı ibadetin sadece kendini boşuna yormaktan ibaret olduğunu. Hakeza yine bilir tüm insanlığa iyi görünse fakat annesine ‘öfff’ deme edepsizliğini gösterse tüm iyiliğinin boşa gideceğini. Maalesef bu farkındalığa sahip Müslüman sayısı günümüz de gittikçe azalma eğiliminde. Ya da Müslüman demeyelim şimdilik insan diyelim sadece. Hani yaratılanı yaradandan ötürü sevdiğimiz şu insan.

Şimdilerde insan, mayası kokuşmuş varlık aslında.. Bir çok eksikliği bünyesinde barındırıyor.. Fakat öyle eksiklikleri var ki onun, farkında olmadan onu insanlıktan çıkarıyor. Yani demem o ki hayvan, yanında daha izzetli ve şerefli kalıyor. Yazının başında belirttik aslında insanla hayvanı ayıran en temel meleke edep… İnsanda eksik olunca bu meleke ortaya hayvandan daha aşağı bir varlık çıkıyor. Mesela üzülerek ve haya ederek bir örnek vermek istiyorum. Geçen gün metronun merdivenlerinden inerken birkaç basamak altımda yaşı yıllar devirmiş bir amca ve onun birkaç basamak altında da yan yana iki tane genç çift.. Tabi genç çift yer zaman fark etmez düsturuyla uygunsuz bir pozisyonda… Hemen önünde ve meydan yerde böyle bir duruma şahit olan amca haklı olarak rahatsız oldu ve gençlere müdahale ederek yaptıklarının yanlışlığını anlattı. Fakat tam bu sırada gençlerden bayan olanından beni iliklerime kadar ürperten bir tepki geldi. Amcaya bağırarak; ahlakı sizden mi öğreneceğiz! Sizin gibiler yüzünden toplum bu halde... Nevinden sözler söyledi. İşte insanla hayvanın arasındaki fark burda başlıyor. İnsan hata yapmaya memurdur bu husus zaten aşikar fakat insanı insan yapan pişmanlık değil midir; pişmanlığın kaynağı da edepten gelmez mi… Bu halde iki hayvanı sokakta görsek ve üstlerine hışımla gitsek haliyle kaçar giderler. Peki uyarılınca yaptığı edepsizliği savunan insana(!) ne demeli…

İşte dostlar biz mayamızı pak eden edep melekemizi kaybettik yahut kaybettirildik. Geçtiği sokakta erkek gördüğünde yüzünü duvara dönen kadınlardan yaptığı edepsizliği meşrulaştırmak çabasında genç nesillere dönüştük.

Ey edep seni bulduğumuz gün insanımız insan, Müslümanımız Müslüman olacak!

Neredesin ? 


GENÇ'ın Yazısı.