Rabia Betül Toprak

Süleyman Demirel Üniversitesi, “İslam medeniyetinin bilime olan katkısını” araştıran, yaptığı çalışmalarını 15 ciltlik `İslam Bilimleri Tarihi` adlı eserinde toplayan, dünya bilim çevrelerinde otorite olarak kabul edilen, Prof. Dr. Fuat Sezgin’i ağırladı.

Türk İslam Biliminin yaşayan en büyük ismi, hayatını kadim İslam medeniyetinin kaybolmuş değerlerini bulmaya ve onları insanlığa sunmaya adayan “Kütüphane Gezgini” Prof. Dr. Fuat Sezgin tarafından “Amerika Kıtasının Müslüman Denizciler Tarafından Kolomb Öncesi Keşfi” konulu konferans verildi.

J.W.Goethe Üniversitesi’ne bağlı Arap-İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsü’nde çalışmalarına devam eden Sezgin, İslam coğrafyasında 26 yıl boyunca araştırma yaptığını dile getirerek şu an Afrika, Asya ve Avrupa`ya ilişkin kullanılan tüm dünya haritalarının Müslümanlar tarafından yapıldığını bunu da araştırmalarıyla ispatladığını söyledi.

“İslam bilim tarihçisinin görevlerinden biri, bilinen bütün yanlışlıkları düzeltmektir.” diyen Sezgin, Türk İslam biliminde yapılan, İslam dünyasının duayenlerinden Biruni’nin gerçekleştirdiği çalışmalardan bahsetti. İslam medeniyeti âlimlerinin bilim ve teknolojiye katkılarını aktaran Sezgin, Osmanlı Kaptan-ı Deryası Piri Reis tarafından hazırlanan, Avrupa ve Osmanlı denizcilerinin coğrafya bilgilerini içeren tarihi belge niteliğindeki haritaya da değindi.

Müslümanların sıkça Batı’ya doğru seyahat ederek defalarca okyanusu geçmeye çalıştıklarını sözlerine ekleyen Sezgin, Amerika keşif yolculuğunda Kolomb’un elinde bulunan haritanın, daha önceden Amerika’ya giden Müslümanlar tarafından yapıldığını belirtti. Böyle bir haritanın ancak Müslümanlar tarafından yapılabileceğini savunan Sezgin, düşüncelerini belge ve haritalarla destekledi.

Konferansın sonunda yapmış olduğunu değerli çalışmaları ile İslam Bilim Dünyasına olan katkıları dolayısıyla “Fahri Doktora Payesi” takdim edildi.

Konferansın ardından biraz sohbet etme imkanımız oldu ve gençler için şunları söyledi;

-Bize bir gününüzü anlatır mısınız hocam?

-Saat 03.00’te uyanırım, 07.30’da araba kapımın önünde hazır olur binerim ve Enstitü’ye giderim. Saat 17.00’a kadar burada çalışırım, sonrasında çalışmalarıma evimde devam ederim. Bir gün 24 saat (insani ihtiyaçlar dışında) aralıksız çalıştıysam, diğer gün biraz dinlenebilirim. (Hep çalışıyor)

-28 yabancı dil bildiğiniz kayıtlarda geçiyor, bu sayı daha fazla olabilir mi?

-Bilmiyorum, olabilir :)

-Bu kadar sayıda yabancı dil öğrenmek zor oldu mu? Yabancı dil öğrenmek konusunda tavsiyeleriniz nelerdir?

- Yabancı dil öğrenmeyi küçümseyin, gözünüzde fazla büyütmeyin. Türklerden dil korkusunu gidermek lazım. Bilgi beni neye zorladıysa o dili öğrendim. Tüm Avrupa dillerini bilmek gerekiyor…

ilk yabancı dilinizi öğrendikten sonra diğerlerini öğrenmek artık size çok kolay gelecek. Benim kız kardeşim ilkokul mezunu ama Arapça, almanca, İngilizce, İtalyanca ve Fransızca biliyor. İlk olarak Arapça öğrendi. Eşim de birçok dil biliyor… Ve benim çok akıllı bir kızım var :)

Almanya’da mütemadiyen birçok dil bilen insana rastlarsınız. En az dokuz-on dil… Ama bunun örnekleri Türkiye’de çok az. Türklerin bu konuda henüz uyanmadıklarını düşünüyorum. Uyandırmak lazım. Çalışınca oluyor, tutarlı ve kararlı çalışmak gerekiyor.

-1960 yılında Türkiye’den ayrıldınız ‘burada kalsaydım aynı başarıyı yakalardım’ diyor musunuz?

-Bilmiyorum :) (gülüşmeler)

-Neden Frankfurt’u tercih ettiniz?

-Bilim tarihi dünyada çok zayıf, Frankfurt’ta bilimler tarihi enstitüsü vardı, oradan ilk olarak çağırılmıştım. Benim için kötü bir tercih olmadı. Bu yüzden benim çok maceralı bir hayatım oldu…

Bu tempoda çalışmak direnç gerektirir, beslenmenize dikkat ediyor olmalısınız…

-Vejetaryenim bunu diyebilirim :) kızımın 45 hayvanı var, kızınız Almanya’yı arkasında sürüklüyor dedi biri bir gün bana :)

Son olarak da; deniz bilimcilerine her dönemde kılavuzluk eden haritanın piri reis haritası olduğu üzerinde durdu. Hint okyanusunda gezen Türk Müslüman denizcilerinin ceplerindeki önemli bilgilere ulaşılarak geleceğe ışık tutulduğunu aktardı.


GENÇ'ın Yazısı.