Nazım Buraya, Başörtülüler Viyana`ya
M. Emin Kul
TRT Şeş açılımı, Alevi açılımı derken son açılım da Nazım Hikmet’e iade-i itibar oldu. Ailesi isterse, mezarı Moskova’dan alınıp Anadolu’da bir çınar altına da getirilir herhalde. Sevenlerinin ve takipçilerinin gözü aydın, istedikleri zaman ziyarete gidip ruhaniyetinden istifade ederler artık.
Bu tür açılımlara karşı “tabi olacak geç bile kaldı” diyenler, yapılan kendi dünya ve fikirlerine uymadığında sağır ve kör oluyorlar.
Millet ve meclisinin yüzde doksanının desteklediği başörtüsüne özgürlük çabaları; belli yerlerde takılıp kalırken, zamanında milletten kaçırılan; pir-i ekmellerin, iman üstadlarının mezarları hala bilinmezken, üniversite kapılarında yasak; giriş sınavlarında katsayı zulmü sürerken, çözümleri getirecek açılımlar için yüzde yüzlük toplumsal konsensüs şart olarak dayatılıyor.
Madem Nazım’dan şiir okumak moda, duruma uyacak bir dizesinde:
“Güzel günler göreceğiz çocuklar güneşli günler” diyordu ünlü şair yoldaşlarına. Gözündeki ideolojik gözlüğün iki dünyayı da kararttığını anlayamadan ışık hasretiyle giden Nazım’ın memlekette doğmasını beklediği güneş, yirmi sene evvel Moskova’da bile battı. Her şeye rağmen mezar nakli yapılırsa, gelmesi yakın gerçek güneşli günleri beraber karşılarız artık.
GENÇ'ın Yazısı.