Adaletten Sapmamak
Zamanında "alnı secdeye değen insanlardan zarar gelmez" söyleminin gölgesinde pek çok insan haketmediği pozisyonlara yerleştirildi. Haksızlıklardan az buçuk haberi olanlar da "bunlar dindar çocuklar" diye düşünerek ses etmedi veya olan biteni saf bir hüsnü zan ile tevil etti. Sonuç ne oldu peki? Koca bir hüsran, rezalet, ihanet.
Yaşananlardan çıkarmamız gereken dersler öyle çok ki...
* Ömrümüz boyunca hiçbir adaletsizliğe razı olmamak şiarımız olmalı. Kim yaparsa yapsın, hangi söylemle savunulursa savunulsun, adaletsizlik ve haksızlık büyük zulümdür, tevili olmaz, "ama"sı olmaz.
* Kutsal değerlerin gayri meşru işlerde bir fon gibi kullanıldığını gördüğümüz an en şiddetli tepkiyi göstermeliyiz. Hak sûretinde görünen bâtılı tanıma ve ona karşı tavır geliştirme gibi sorumluluğumuz da var, unutulmamalı.
* Amaca giden yolda her yol mübahtır anlayışı ne insanîdir, ne de İslamîdir.
* Adaletin zedelendiği ve buna razı olunan her husus eninde sonunda toplumların başına musibet olarak geri döner, son hadiseler bunu açık bir şekilde yeniden gösterdi.
* Bu millet inanç ateşiyle ve iman aşkıyla dolu bir millettir. Bu yüzden de zalimler, hainler ve kötüler her daim din duygularının istismarı üzerinden emellerine ulaşmak isteyeceklerdir. İslam`ı doğru anlamak ve güzel yaşamak çok büyük bir meseledir. İslam`ın doğru anlatılmadığı ve anlaşılmadığı, kutsal değerlerin kötü amaçlar için meze yapıldığı her ortam yeni zulümlere gebedir.
* Böyle hassas zamanlarda düşmanlıkla ve öfkeyle hareket edilerek masum insanlara zulmedenlere ya da adaletten sapanlara da "olmaz böyle" demek boynumuzun borcudur. Birilerine olan düşmanlığınız sizi adaletten ayırmasın diyor ilahî ölçü...
* Ama uzun ama kısa, sonu meçhul olan bir ömür yaşayacağız. Allah bu ömrümüzün içinde temel insanî değerler olan "adalet, merhamet, şefkat, emniyet, ehliyet, sevgi" gibi vasıflardan uzak eylemesin bizleri. Dünyanın her yerindeki zulümlerin, kötülüklerin ve fesadın altında bu temel değerlerden yoksun insanları görebilirsiniz...
* Şüphe yok ki insanların ihtilaf ettikleri konular hakkında son hükmü verecek olan Allah`tır, insanların daima yanılma, hata etme payı vardır, bu yüzden her durumda kula düşen büyük laflar edip ahkam kesmekten ziyade tevazudur, Allah hüküm verenlerin en hayırlısıdır.
Süleyman Ragıp Yazıcılar'ın Yazısı.