Bir bakliyat şirketinin katalog çekimi. Kuru fasulye yemeğinin fotoğrafı çekilecek. Ama çekim sıcağı sıcağına yapılmak zorunda. Işık denenmiş, polaroid testi yapılmış. Tam “çekiyoruz” denilecekken içeriden aşçının sesi geliyor: “Durun, durun.” Çekim duruyor ister istemez. Aşçı geliyor ve çekim yapılacak kuru fasulye tabağına biraz daha tuz ekliyor. Sebep? İçeride yemeği tatmış ve tuzun az olduğuna karar vermiş. Çekimden önce bu eksikliği gideriyor ki mükemmel bir çekim yapılabilsin.

Tebessümle dinlenecek bu olayın bende farklı bir etkisi oldu. Aşçıya titizliğinden ötürü hayran oldum. Bir imaj –siz göz boyama diye okuyun- amaçlı çekimde, işe etkisi sıfır olarak görülebilecek bir ayrıntıyı atlamaması ne ilginç. Aşçı bunu bilerek yaptı ya da yapmadı, bunu bilmiyoruz. Bildiğimiz bir tek şey var: Bunu bilerek yapabilecek aşçılara sahip olduğumuz gün faziletler medeniyeti yeniden dirilecek. Bu bir ihsan kıvamıdır. İşini en iyi şekilde yapmak yani… İmaj, kar ya da övgü bunun için kâfi değil. Bunun yolu insanın kendisine olan saygısından, bu dünyayı aşan bir adanmışlık ve sadakat duygusundan geçiyor. Hayatın baharını yaşayanların, niyetlerini yeni yeni kuranların ilk sahip olmaları gereken haslet bu işte: Yapacağı işin hakkını vermeyi, genel geçer ölçülerin üzerinde bir doğruluk ve dürüstlükle biçimlendirebilmek. Bunu başarabilenleri millet yol açsınlar diye önüne koyacak.

***

Bu sayımızda seçimi konu edindik. Arkadaşlarımız 1000’den fazla gençle temasa geçerek ay sonundaki seçimlerde nasıl bir tavır alacaklarını sordular. Bununla ilgili sonuçları dosya kısmımızda okuyabilirsiniz. On-on beş günlük bir süreçte böyle geniş kapsamlı bir çalışmayı sonuçlandırabilmek cidden bir başarıydı. Bu başarıda pay sahibi herkese, başta yazı işlerindeki arkadaşlarımız olmak üzere bütün GENÇ Gönüllülerine teşekkür ediyorum. Şunu bilin ki diğer adınız ümit oldu sizin.

***

Arkadaşlarımız abone kampanyamız çerçevesinde birçok okuyucumuza telefonla ulaştılar. Gördükleri ilgi hem onları hem bizi memnun etti. Demek ki arayıp sormak gerekiyormuş dedik kendi kendimize. Bu senenin abone kampanyası tamamlanmak üzere ama bu ayda hem aramalarımız sürecek hem de şifalı çanta isteklerini geri çevirmeyeceğiz.

***

Sizleri yeni sayımızla baş başa bırakırken, Çanakkale şehitlerimizin mirasına sahip çıkma noktasında mart ayımızın güzel açılımlara vesile olmasını niyaz ediyoruz. Allah’a emanet olunuz.


Mehmet Lütfi Arslan'ın Yazısı.