Eşref Aydoğmuş

Salih Memecan, çizgilerini severek izlediğimiz bir çizer. Kah İstanbul’da, kah Amerika’da. Çocuklarının ikisi ABD’de, hanımı ise görevi icabı dolaşıyor. O ise bundan çok rahatsız değil sanki: “Bazen rastlarsak görüşüyoruz” diyor. Memecan aslında ODTÜ’de mimarlık okumuş. Yetinmemiş aynı dalda yüksek lisans ve doktora da yapmış. Bizim City ve Sizinkiler’in babası ile mizah hakkında konuştuk:

Salih Memecan Türkiye’nin en siyasi karikatüristidir diyebilir miyiz ?

Diyemezsin, çünkü ben siyaseti falan pek sevmiyorum. İşimin gereği böyle siyasi çiziyorum. Siyasetten anlıyorum, okuyorum, çevremle ilgiliyim diye siyasi karikatür çizebiliyorum kendi çapımda. Ama benim esas çizmek istediğim bilhassa o çocuk karikatürleri. Bir şey diyeceksen en siyasetin içinde karikatürist diyebilirsin.

Türkiye’de ve dünyada örnek aldığınız karikatüristler kimlerdir?

Dünyada en beğendiğim karikatürist öldü: Charles Schulz. Snoppy ve Charlie Brown’u çizen. O’nun çalışma temposunu, çalışma disiplinini beğenirdim. Türkiye’de örnek aldığım yaşlı karikatüristlerin yani benden önceki neslin hepsinin çalışma temposunu, çalışma şekillerini merak etmişimdir, tanışabildiklerimle tanışmışımdır. Birçoğunu takdir ederim ama bir kişiyi ön plana çıkarmak öbürlerine haksızlık olur.

Karikatürlerin kamuoyu oluşumuna etkisi nedir?

Karikatür yazıdan farklı olarak daha çok okunuyor. İnsanlar karikatüre daha çok bakıyor. On kişi yazıyı okuyor ise yirmi kişi karikatüre bakıyor. Bir de karikatür daha çok akılda kalıyor. Uzun yazıyı okumaktansa karikatüre bir bakıyorsun, olayı çözüyorsun veya çözemesen de aklında yer ediyor. Onun için karikatür popüler öyle düşündüğün içinde kamuoyu oluşturmada daha etkili diyebilirsin. Ama illa da kamuoyu oluşturmak amacıyla yapılmak zorunda mı, hayır. Ben kamuoyu oluşturmak için karikatür yapmıyorum o haddime mi düşmüş. Ben kendi fikirlerimi belli konularda çiziyorum. Kamuoyu oluşturur mu oluşturmaz mı beni ilgilendirmiyor.

Ben bu konuda çizmem diyebileceğiniz konular var mı?

Var. Bir kere mümkün olduğu kadar kişileri çizmiyorum. Kişileri rencide eder diye… Ancak çok öne çıkmış siyasileri, siyasi liderleri çiziyorum. Ama çizdiğim insanlarla bir gün görüştüğüm zaman utanmamalıyım. Bu bir. İkincisi kendine yapılmasını istemediğin şeyleri senin de başkasına yapmaman lazım.

Başbakanın karikatüristlere açtığı davayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Başbakanın daha önemli işleri olması lazım. Karikatürist eğer bir karikatürü bana dava açılacak diye çizmiyorsa bu topluma haksızlık olur. Çok özel hayatına girer, haksız yere küçük düşürür, yalan bir konuyu yalan söyleyerek insanları yanıltır o zaman belki. Ama oralarda bile dava açarken 5 bin kere 10 bin kere düşünmek lazım çünkü karikatürün amacı dalga geçmek, abartmak. Alay ederken abartmak zorundasın doğruyu söylersen de abartamazsın.

GENÇler arasında da karikatüre, medyaya ve iletişime merakı olan arkadaşlarımız var, gençlere vereceğiniz mesaj ve tavsiyeler nelerdir ?

Eğer karikatür yapmayı seviyorlarsa ve heveslilerse muhakkak devam etsinler. Bunu çok ciddi söylüyorum. İlla herkesin karikatürist olması gerekmiyor. Her sınıfta bir tane böyle çocuk varsa on binlerce karikatürist olur ki bunu Türkiye kaldırmaz; ama karikatür çizebilen doktor olmak, karikatür çizebilen mühendis olmak karikatür çizebilen avukat olmak hem o mühendisin, doktorun, avukatın işini ileride çok kolaylaştırır. Zaten karikatür çizebildiğin an özel birisi oluyorsun. Herkesin yapamadığı bir şeyi yapıyorsun, bütün avukatların arasında öne çıkıyorsun, bütün mühendislerin arasında öne çıkıyorsun, hayatın çok kolaylaşıyor. Karikatür çizebiliyorsan özelsindir.


GENÇ'ın Yazısı.