Dervişliğin Suni Gündemleri
“Olur mu kardeşim?! Dünya fani ahiret baki. Tabii ki; baki olan, fani olandan önemlidir.!” diyecek olanlarınız varsa; ki var: Biliyorum. Kazın ayağı öyle değil. Mevzu da kazla ilgili değil. Yani suni gündem bunlar. Geçiniz...
Dünyadan da Nasibini Unutma
Dervişliğin kadim meselelerinden biridir “Ahireti dünyaya tercih etmek”. Suni gündem! Çünkü içlerinden herhangi biri, bir diğerine tercih edilmesi gereken bir şey değil. İşte size delil! Kasas 77: “Allah’ın sana verdiği şeylerde ahiret yurdunu ara. Dünyadan da nasibini unutma.”
Ahirette; Kaliteli Standartlar
Çünkü dünya şartlarında yaşarken dünya şartlarına göre, ahiret şartlarında yaşarken ahiret şartlarına göre; hepimiz belli bir hayat kalitesini tutturmakla mükellefiz. Bir de şu açıdan bakın bakalım: Cennet nedir mesela? Ahirette; kaliteli bir hayat standardının sağlandığı yer. Cehennem ne peki? Ahiret ortamında kalitesiz hayat şartları. Yani Allah, bizim kaliteli yaşamamızı istiyor. Dünyada da ahirette de...
Hayat Kalitesini Artırıcı Tedbirler
Yoksa bu din bize boşuna mı; tuvalet ihtiyacımızı nasıl gidereceğimizi, sonra nasıl taharetleneceğimizi, yemeğimizi nasıl yiyeceğimizi, sosyal ortamlarda nasıl davranacağımızı... anlatıyor?... Bütün bunlar ne için? Söyleyeyim hemen: Hayat kalitesini artırıcı tedbir ve teklifler bunlar.
Tuvalet ihtiyacı mesela: şartlar belli. Uyarsan: Amenna. Kendi yararına. Uymazsan; prostat olursun, basur olursun, bağırsak kanseri olursun. Ne olur yani? Hayat kaliten düşer. Ahiret hazırlığını da yapamazsın. Hasta beden nasıl namaz kılsın, nasıl oruç tutsun? (Ki namaz ve orucun bu dünyadaki hayat kalitesine, insan sağlığına ilmi olarak ispat edilmiş katkıları bambaşka bir konu ve ruhani vasıflarının önüne geçmesin diye şimdi burada tek tek zikretmek istemiyorum.)
Tamam Rabbim! Ben Senin Yalancı Bir Kulunum
Dervişin biri demiş ki Allah`a: “Rabbim! Seni o kadar çok seviyorum ki... Sen artık beni neyle imtihan edersen et. Gıkım çıkmaz vallaha. Razıyım ben senden!...” Sonra Allah da onun böbreklerine araz vermiş. Tuvalete çıkamaz olmuş. (Siz de deneyin isterseniz. Tutun iki gün. Yapmayıverin. Bakalım ne olacak?) O acıyla, o sızıyla ibadet mi kalır adamda, ibadette huzur mu? Derviş bakmış; olacak gibi değil. “Tamam Rabbim!” demiş. “Ben senin yalancı bir kulunum.” şehirdeki çocukları çuval çuval cevizlerle kandırmış da bütün sokaklarda bağırtmış onları “Filan Allah`ın yalancı bir kuludur” diye. Ondan sonra iyileşivermiş hastalığı.
Bak dünyadaki hayat kalitenden az bir şey elinden gitti de ibadet edemez oldun. Naaber?!.
Müslüman Kalite Adamıdır
Zaten; Müslüman dediğin kalite adamıdır. Saf kalitedir. “Allah işini güzel yapanları sever.” (Bakara: 195) diyor ayet. Ne diye? Açık değil mi: Kaliteye işaret ediyor işte. Bir adam, yahut onun yaptığı iş kalitesizse eğer; anlayın ki onun Müslümanlığında problem var.
Hatırlayın: Daha üzerinden çok geçmedi. Dindar bilinen bir gazetenin dindar bilinen bir yazarının adı bir çocuk tacizi olayına karıştığında ne olmuştu? Din karşıtları başlamışlardı hemen saldırmaya: “Müslümanım diyen adam da bunu yaparsa... Hani İslam böyle şeyleri men ediyordu?...” Biz ne yaptık peki? Üzüldük. Ama boş yere. Sevinmemiz lazımdı aslında. Bu ne demek biliyor musunuz? Onlar bile İslam`ın kalite, Müslümanlığın kalitelilik olduğunun farkındalar aslında. Biz fark edememişiz hala: Yazık...
Fanilik Şekildedir
“Olur mu kardeşim?! Dünya fani ahiret baki. Tabii ki baki olan fani olandan önemlidir!” diyecek olanlarınız varsa; ki var: Biliyorum. Kazın ayağı öyle değil. Mevzu da kazla ilgili değil. Yani suni gündem bunlar. Geçiniz...
Alemlerde fena (fanilik) yoktur. Çünkü Allah`ın böyle bir sıfatı yoktur. Bilakis: Allah bakidir. Bizim fanilik dediğimiz şey; eşyanın halden hale geçişidir. Fanilik sadece şekildedir. Şekiller değişir, son bulur. Özler ölümsüzdür.
Ölünce ne olur mesela? Yok mu oluruz? Yoksa bir alemden bir başkasına mı akarız? Bir eşya... Yaktık onu mesela... O eşya yok mu olur? Yoksa; ateş, ışık, duman, buhar ve kül olarak varlığını başka şekillerde devam mı ettirir?
“Allah her an yaratma halindedir.” (Rahman 29) ayetinin tecellisi bütün bunlar.
Sinan Özgenç'ın Yazısı.