Geride bıraktığımız Temmuz ayının ana gündemi hiç kuşkusuz 15 Temmuz’da yaşadığımız menfur olay oldu. Silahlı kuvvetlerimiz içinde yapılanan Yurtta Sulh Konseyi adlı örgüt, ülkemizin bölünmez bütünlüğüne saldırarak darbe girişiminde bulundu. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait askeri teçhizatı, üzerlerindeki Mehmetçiğimizin şerefli üniformasını kirleterek halka karşı kullandılar. Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu olduğu gösterilen örgüt, 15 Temmuz’da geceye doğru başlayan hain girişimi neticesinde hiç beklemediği bir tepkiyle karşılaştı. Hem onlar hem tüm dünya milletin iradesinin nasıl kahramanca korunduğunu görmüş oldu. Darbelerden, askeri vesayetten, sıkıyönetimden çok çeken, binlerce vatan evladını bu uğurda feda eden Türkiye, kendi ordumuzun içindeki hainlere verilebilecek en güzel cevabı birlik olarak sokaklara dökülerek verdi. Genci yaşlısı, ideolojik ayrım gütmeden sokaklarda; tankların, silahların karşısındaydı ve “gerekirse vatan için ölürüz!” diyordu. Nitekim 200’ün üzerinde şehit, binlerce de yaralımız var. Bu hain girişimi enine boyuna, soruşturmalarla beraber dosya konusu olarak dergimizde işlediğimiz için meseleyi şimdilik kesip, şehitlerimize rahmet yaralılarımıza acil şifa diliyoruz.


Salih Yüzgenç'ın Yazısı.