Türkiye’yi derinden sarsan darbe girişimden hemen önce terör örgütü DAİŞ, kanlı yüzünü Fransa’da bir kez daha gösterdi. Bu kez hedefteki şehir Nice’di. Fransa milli günü kutlamaları sırasında kalabalığın içine kamyonla saldıran terörist 84 kişinin ölümüne sebep oldu. Her zaman olduğu gibi dünya ayağa kalktı. Tüm uluslararası medyada bu menfur saldırı konu edildi. Kınamalar, üzüntüler, teröre karşı Fransa’nın yanında olunduğu mesajları vesaire.

Oysa daha bir hafta önce aynı terör örgütü Bağdat’ta tek bir intihar saldırısı ile 350’den fazla kişiyi katletmişti. Neredeyse hiç haber olmadı. Ya da suya tirit bir şekilde geçiştirildi.

Nice’deki saldırı sonrası Türkiye de pek çok terör saldırısına maruz kalmış bir ülke olarak, “Fransa’yı ve Fransız halkının duygularını gayet iyi anlıyoruz” dedi. “Terör karşısında ikircikli tutum sergileyen herkesin, Fransa’yı hedef alan bu son saldırıdan gerekli dersleri çıkarmalarını bekliyoruz” dedi.

Peki Batı dünyası bu kez çıkartması gereken dersi çıkartacak mı dersiniz? Hiç sanmıyoruz. Aynı temennileri kaç kez dillendirdik. Ne değişti? Hiç. Batı benim teröristim iyidir mantığından zerre geri adım attı mı? Hayır. Aksine eli kanlı terör örgütüne Avrupa’nın göbeğinde sergi açmasına izin verdi.

Umut fakirin ekmeği ama Batı sadece kendini rahatsız edene terörist demeye devam ettiği, ortak bir terör tanımının altına imza atmadığı ve onun gereğini yapmadığı sürece dünyaya huzur yok.


Beytullah Demircioğlu'ın Yazısı.