Merve Karabulut

Bugünleri asla unutmayalım.

Her şerde bir hayır vardır. Bugünleri yaşayarak bunu bizzat görmüş olduk.

Vurdular, dimdik ayağa kalktık.

Kandırmaya çalıştılar, hakkın yolundan ayrılmadık.

Bugün gösterdik bütün dünyaya vatanı sevmek nedir, vatan demek nedir!

Tarihler unutmayacak 15 Temmuz’u. Tarihler asla unutmayacak 7 Ağustos’u.

Milyonlar akın akın geldiler Yenikapı’ya. Doldu taştı meydanlar, vapurlar, metrolar…

Gönlümüz hep aynı yerde attı bugün.

Şu zamana kadar herkesin dilinde aynı şey vardı “Haydi birlik olalım!” olamadık, oldurmadılar. Aramıza hep fitne tohumları ektiler. Bizi birbirimizden uzaklaştırdılar. İstemediler gönüllerimiz bir olsun. Kalemlerimiz birlik yazıları yazdı, dillerimiz hep birlikten yana konuştu. Akıllarımız da biliyordu birlik demek, diriliş demekti. Ne hikmetse bir türlü yapamadık bunu tam anlamıyla. 7 Ağustos’ta Yenikapı’dan, İstanbul’dan tüm Türkiye’ye tüm Avrupa’ya gösterdik birlik olmayı. Büyük ihanet, bu büyük şer topladı gönüllerimizi bir araya, kenetledi bizleri vatan topraklarımızda. Dillerimizden tekbirler düşmedi elhamdülillah. Dualarımız, birliğimiz ve beraberliğimiz aydınlığa çıkardı ve çıkaracak genç kalan gönüllerimizi.

Sadece bizlerin değil, dünyadaki tüm Müslümanların gözleri parlıyor artık. Birlik olan bir Türkiye umuttu çünkü hepimize. İhtiyacımız olan şey buydu. Daha ileriye, daha aydınlık yarınlara varmak için gerekli olan şey o gün meydandaydı.

Canlarını ortaya koyan şehidlerimiz için, vatanımız ve milletimiz için meydanlar, âlemlerin sahibinin kelamıyla inledi. O ezanlar ki gönüllerimizdeki iman ateşini alevlendirdi. Yandıkça bir olduk, kanadıkça Allah dedik.

Sanki Nihal Atsız bugüne sesleniyordu ve şöyle diyordu: “Dün tembelliğinden bahsolunan bu millet, kendine göre en ağır vergileri ödeyen millettir.” İçimizdeki gücün farkında değildik belki de. Gençliğimizden beklenmeyen şeyler yaptık o uzun gecede. Büyük bedeller ödedik. Gösterdik, mayamız sağlam! Gösterdik, inancımız tam!

Önümüzde daha çok yolumuz var biliyoruz. Bu yüzden asla durmayacağız. Büyük fetihlerin sevinci bekliyor iman dolu yüreklerimizi. Kardeşlerimiz kilometrelerce uzaklarda bizleri bekliyor. Hasretimiz büyüktür bizim Kudüs’e. El ele geleceğiz, yürek yüreğe geleceğiz. Allah plan yapıcıların en hayırlısıdır.

Bugün öyle bir kalktık ki bundan sonra oturmayacağız. İçimizde hasretini büyüttüklerimizde sıra. Kardeşlerimizin dualarını aldık ve yüreklerimizdeki dualarla yürüyeceğiz geleceğimize.

Elbette her nimete şükür gerekir. Zorluklar altında dua ederiz fakat en önemlisi nimetler içindeyken şükretmekti. Meydanlarda al bayraklarımızı serip alnımızı göğe yükselttik. Bu “bir”lik fotoğrafımızı görüp de bir şükür namazı kılmadan olur mu? Biz öyle bir milletiz ki vicdanımız, merhametimiz iman dolu yüreklerimizden gelir. Şimdi avuçlarımızı açıp şükrediyoruz bizi o uzun geceden aydınlığa çıkarana ve alnımız göklerde, yüreklerimiz atıyor al bayrağımızın üstünde.


GENÇ'ın Yazısı.