Geçtiğimiz ay Başbakan Binali Yıldırım 15 Temmuz gazilerimizle ilgili konuşurken şu minvalde bir şeyler söyledi: “Sivil terör mağdurlarının gazilik haklarından yararlanabilmesi için mevcut hükümlere göre, %40 oranında kaybı olduğuna dair rapor gerekiyor. Biz o gün tankların önüne yatmış, kurşunlara direnip canını ortaya koymuş olan insanlara, seni gazi sayamıyoruz çünkü senin %30 kaybın var, senin %20 kaybın var gibi bir şey nasıl söyleriz, bu devlete yakışır mı bu, yakışmaz! Biz o gün tırnağı bile incinen herkesi gazi kabul edeceğiz! Tüm gazilik haklarından yararlanmanın yanı sıra tüm borçlarını sileceğiz. Mevcut yasayı değiştireceğiz. Bize bu yakışır, Türkiye’ye bu yakışır.”

Bu isabetli ve anlamlı karardan ilhamla şunları hatırlatmak isteriz:

Niyetlerimiz amellerimizden üstündür. Niyetlerimiz hayatımızın ta kendisidir. 15 Temmuz’da canını hiçe sayarak bu vatan için şehadeti göze alanlara “tırnağın bile incinse sen gazisin” denilmesinin sebebi o kutlu insanların niyetlerinin ve cesaretlerinin ihtişamındandır, kalplerindeki şehadet kıvamına hürmetledir. Gözlerinde ölümü öldüren o hasbî insanlar, 15 Temmuz gecesi dünyevi tüm zincirleri kırmış, maddi hesapları çöpe atmışlardı zaten. Sonsuzluğa taşıyacakları hasbîlik şerefini ufak hesaplarla lekeleseydik tarihi bir hata olurdu devletimiz adına. Şükür ki öyle olmadı, “sen canını hiçe saydın ya, biz de seni ömrünün sonuna kadar başımızın üstünde taşıyacağız” denilmiş oldu o kutlu insanlara...

Ne güzel, ne anlamlı, ne ibretlik bir tablo.

Tüm çalışmalarımızı, eylemlerimizi, koşturmalarımızı yeniden gözden geçirelim dostlar. Allah yolunda ufacık bir adım dahi atacak olsak, içine sonsuzluğu sığdıran bir niyetle atmaya gayret edelim. Mallarımızla, canlarımızla, açlıkla, toklukla, varlıkla veya yoklukla imtihan edileceğimiz şu dünya hayatında, bir an dahi olsa “Sen bâkisin, her şey fâni, Sen’in rızan için varım, ötesi boş” diyebilsek, bir an dahi olsa kendimizden geçebilsek kim bilir ne büyük bir lütuf göreceğiz Hak’tan. Kendi yolunda çekilecek olan, maddi veya manevi, en ufak bir ezaya, cefaya kim bilir zevali olmayan devletin sahibi Rabbimiz neler bahşedecek? Düşünebiliyor musunuz, hayal edebiliyor musunuz?

Hesapsız yaşayanların hesabını kapatan Allah’a hamdolsun...

***

Kurban Bayramınızı tebrik eder, ebedî gençliğe vesile olmasını dileriz.

Ekim ayında görüşmek üzere.

Basın bültenimizi okumak için TIKLAYIN: http://genc.in/Zsh

Süleyman Ragıp Yazıcılar'ın Yazısı.