Musul Operasyonu ve Ardındaki Gerçekler
Aylardır hazırlığı yapılan Musul operasyonu başladı. 63 ülkenin hava desteği, yüzde 95’i Şiilerden oluşan Irak ordusu ve polisi, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin Peşmerge güçleri, Şii milis güçleri, 2,5 yıldır 8 bin dolayındaki DAİŞ’li militanın kontrolündeki Musul’u kurtarmak için harekete geçti!
Garip bir matematik ama Musul operasyonundaki vakıa bu.
Görünürdeki ve ilan edilen hedef DAİŞ. Ama ilan edilmeyen ve herkesin bildiği başka bir hedef daha var. Irak’ta Sünnilerin elindeki tek şehir olarak kalan Musul, Sünnisizleştirilmeye, demografik yapısı değiştirilmeye çalışılıyor.
Tıpkı Irak’ın birçok şehri Sünnilerden arındırıldığı gibi, İran’ın kuklası Bağdat yönetimi, DAİŞ ile mücadele kılıfı altında Sünnileri Musul’dan temizlemeye çalışılıyor. Sünnisizleştirme diye de tanımlanan bu strateji sadece Irak’ı değil tüm bölgeyi ateşe atmak demek. Bu strateji DAİŞ’i bitirmez, aksine başka DAİŞ’leri ortaya çıkartır. İran’daki siyaset yapıcılarının bitmez tükenmez hırsları akıllarının önüne geçtiği için bu gerçeği görmüyorlar ne yazık ki…
DAİŞ’i bölgeye bela eden Batı dünyasının siyaset yapıcıları ise ne yaptıklarını çok iyi biliyorlar. Mezhebi ve etnik aidiyet taassubunu körükleyerek bölgedeki kaotik ortamı derinleştirmeye çalışıyorlar. İran’ın yayılmacı politikalarının önünü açmaları, vahşette DAİŞ’ten aşağı kalmayan Haşdi Şabi denen Şii teröristlerin katliamlarını görmezden gelmeleri boşuna değil. Hepsi bir stratejinin parçası. Şii yayılmacılığına sessiz kalarak, göz yumarak hatta destekleyerek Sünni dünyanın kaygılarını artırıyorlar. Hedefleri bu coğrafya halklarının korkularını, endişelerini körükleyerek, etnik, mezhebi fay hatlarını harekete geçirmek. Bölge aktörlerini birbirine kırdırmak. Müslümanı Müslümana, Türk’ü Farisi’ye, Kürt’ü Arap’a, Sünni’yi Şii’ye boğazlatmak.
İran’la Irak’ı sekiz yıl savaştıranlar bu taktiği farklı metotlarla yine devreye sokmuş durumdalar. Mezhep kavgasını, etnik aidiyet taassubunu körüklüyorlar. En büyük arzuları da Türkiye ile İran’ı, Suudi Arabistan’la İran’ı savaştırmak. Şiiliği kullanarak kendi Farisi hedeflerini gerçekleştirmek isteyen İranlı siyasetçiler, “Musul’da Hüseyin’in intikamını alacağız” diyen sözüm ona Şii din adamları batının İslam’ı İslam’la savaştırma fitnesine körükle gidiyorlar. Kaybedenin, Sünnisiyle, Şiisiyle tüm Müslümanlar ve bölge halkları olacağı gerçeğini görmezlikten gelerek…
Beytullah Demircioğlu'ın Yazısı.