Secde Eden İnsanların Fotoğrafçısı
2015 yılının Ocak ayında başlayan ve ardından bir üniversite tezi haline dönüşen harika bir projeyi tanıtacağız bu ay; “Namaz Kılacağınız Yerler”. Sana Ullah Bangladeş asıllı bir ailenin çocuğu olarak Güney Florida’da doğmuş. Uluslararası Florida Üniversitesi’nde medya ve gazetecilik okuyan Sana, sokakta, ofiste, kütüphanede, parkta, bahçede, arabada, kısacası aklınıza gelebilecek her yerde namaz kılan insanları fotoğraflamış. Sana ile birlikte “Namaz Kılacağınız Yerler” fotoğraf projesi hakkında kısa bir söyleşi gerçekleştirdik.
Nasıl karar verdin böyle bir fotoğraf projesi gerçekleştirmeye?
Benim İslami bakış açımı yansıtabilecek bir proje gerçekleştirmek istiyordum. Burada hangi dinden olduğunuz ya da neye inandığınızın bir önemi yoktur, ufak bir kıvılcım insanları cezbetmeye yeter. Bir Müslümandan başka kim İslam ile sanat arasında bir iletişim kurarak bunu insanlara aktarabilir ki! Siz kendiniz hakkında birilerinin sizin hakkınızda bildiğinden çok daha fazla şey biliyorsunuz. Dolayısıyla yaşadığım din olan İslam ile alakalı onu bir Müslümandan daha iyi anlatabilecek hiç kimsenin olmadığını düşünerek başladım bu projeye. Amerika’da birçok mekanda namaz kılan insanları görüntüledim. İslam’ın hayatın bizzat içinde olduğunu göstermeye çalıştım. Bunu ilk olarak Instagram üzerinden yayınladım, ardından büyük bir projeye dönüştü.
Peki namaz kılarken fotoğrafladığın insanları sen mi seçtin, yoksa tamamen spontane mi gelişti çekimler?
Müslüman gençlerin camiden başka yerlerde de ibadet ettiklerini göstermek amacıyla başladı. Bu projeye ilk başladığım zamanlarda birkaç gönüllü kişi bulup daha önce namaz kıldığı birkaç mekanda çekimlerini yapmak istediğimi söyledim. Birlikte farz namazımızı kıldıktan sonra onlar sünnet namazlarını kılarken ben fotoğraf çekimine başladım. Her görüntüyü belleğimizde farklı bir konu ile özdeşleştirdik ya da namazı kılan kişilerin şahsi düşüncelerini o fotoğrafla paylaştık. Görüntülerin hiçbiri önyargılı olmadı. Kendimi bazen ailemle ya da arkadaşlarımla spontane şekilde toplum içinde namaz kılarken buluyordum. Örneğin namaz kılan kadının yanından geçen güvenlik görevlisi fotoğrafı tamamen plansız çekildi. Üstelik bu fotoğraftaki hanım Newyork’taki Birleşmiş Milletler binasının hemen yanında namaz kılıyordu.
Çıkardığım sonuç “yeryüzü bize mescit kılındı” hadisi. Senin bu fotoğraflardan çıkardığın ana fikrin nedir?
Her zaman ilk şahıs perspektifinden hikayeler anlatma konusunda tutkulu bir insan olmuşumdur, fakat elbette bu vaaz söylemi gibi olmamıştır. Benim gerçeğimi şu şekilde ifade edeyim; bir kişinin farklılıklarını saptamak kolaydır fakat bunu toplum geneline yaydığımızda epey zaman alır. ABD’nin ünlüleri ve politikacıları İslamofobik tahriklerine devam ederken onlarla mücadele etmenin yöntemini sosyal medya, halka açık konferanslar ya da kalıplaşmış bir mücadele yöntemi olan ve kahve ile çörek dağıtılan dinlerarası konferanslar olarak düşünüyorlar. Amerika’daki Müslüman gençler kendi Müslüman kimlikleri ile güçlü bir şekilde ayakta durmakla ya da alay ve taciz konusu olmak arasında gel-gitler yaşıyorlar. Tüm bu karmaşanın içinde caminin dışında bir yerde namaz kılan bir erkeğin veya kadının basit bir fotoğrafı Amerika’da Müslümanca yaşamak konusundaki boşlukları doldurmak için bir kıvılcım olabilir. Secde eden bir insan görüntüsü dışarıdan kendisini izleyen birisinin zihninde eğitimli bir Müslüman, İslam, Amerika ve kendi kimliği ile yaşamak konularında kıvılcım oluşturuyor. Müslümanlar ve İslamiyet’e bakış açısını olumlu yönde değiştirmeye vesile olduğum zaman amacıma ulaşmış sayacağım.
Son olarak insanlardan nasıl tepkiler aldığını merak ediyorum.
Bazen insanlar yanımıza gelip şaşkın bir şekilde ne yaptığımızı soruyorlar. Onları samimi buluyorum çünkü İslamiyet ve Müslümanlar hakkında hiçbir şey bilmiyorlar. Bu işe Instagram’da ilk başladığımda sadece Amerika’dan görüntüleri yayınlıyordum. Şimdiyse Güney Afrika, Pakistan, Yunanistan, Endonezya ve daha birçok ülkeden görüntüler gelmeye başladı. Kendi kendime bir Instagram kullanıcısıyken birden bir Instagram fenomenine dönüştüm. Dünyanın dört bir tarafından secde eden insan fotoğrafları görmek çok güzel bir duygu.
Hatice Sarı Tan'ın Yazısı.