Ortadoğu Gençliğinin Evlenememesi Sıkıntı, Önerilen Çözüm Yolları ise Daha Büyük Sıkıntı
A. Yasin Demirci
Evlilik yaş ortalamasının sürekli yükselmesi, Ortadoğu ülkelerinin hemen hemen tamamının ortak sosyal problemlerinin başında geliyor. Son bir araştırma, 9 milyon Mısırlı genç kızın evlilik trenini kaçırdığını gösteriyor. Kuveyt, Katar, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri gibi körfez ülkelerinde kızların 35`inin evlilik yaşı geçmiş. Bu oran Suudi Arabistan`da 30, Sudan`da 20. Bu anlamda rekor Irak`ta. Ülkede yaşanan kaos nedeniyle Iraklı kızların 85`inin evlilik yaşı geldiği halde henüz evlenememiş. Ortadoğulu erkekler için de durum pek farklı değil. Mesela Suriye`de resmi rakamlara göre 25-29 yaşındaki erkeklerin 50`si hala bekar. Diğer Arap ülkelerinde de benzer bir durum söz konusu.
Bu sosyal problemin nedenleri arasında hiç şüphesiz ilk sırayı gelir darlığı alıyor. Örf ve adetlerin evliliği zorlaştırması, kızların eğitimlerini tamamlama arzusu vs. diye sıralanıyor diğer nedenler.
Peki, Ortadoğu ülkelerinin sosyal yapısını derinden etkileyen bu mesele nasıl çözülecek? Bu noktada önerilen kimi ayağa yere basan, makul önerilerin yanı sıra bazı din adamları tarafından da bir takım şartlara bağlı olarak cevaz verilen kimi öneriler tabir caizse şu sıralar pek çok Ortadoğu ülkesinde ortalığı fena halde karıştırmış bulunuyor. Televizyonlardaki dini içerikli programlardan, magazin haberlerine, dergi ve gazetelerin sayfalarından internetteki forum köşelerine varınca kadar çok geniş bir platformda çözüm olarak önerilen bir nikah türü yoğun bir şekilde tartışılıyor. Tartışmaya neden olan nikah türünün adı; "Misyar".
"Misyar Suiistimal Kapısını Aralıyor"
Erkeklere, eşlerinin geçimini karşılamak zorunda olmaksızın evlenme imkanı tanıyan bu nikah şekline, Körfez ülkelerinde yaşayan kadınların yanı sıra pek çok din alimi de karşı çıkıyor.
Bundan kısa bir zaman önce Suudi Arabistan Hukuk Meclisi, evliliğin diğer şartlarının yerine getirilmesi halinde bu nikah türüne cevaz verilebileceğini ilan etmesinin ardından körfez ülkelerinde büyük tartışmalar yaşanmıştı. Son olarak geçen ay Mısır`daki kimi dini otoritelerinde evliliğin diğer şartlarının yanı sıra hükümetin de bir sakınca görmemesi(!) halinde bu nikaha cevaz vermesi tartışmanın Mısır kamuoyuna da taşınması neden oldu.
Misyar`a cevaz veren dini otoriteler, tarafların rızası, iki de şahit olduğu takdirde İslami açıdan evlik şartlarının asgarisinin yerine getirilmiş olduğunu, nafaka ve barınmanın bu şartlar arasında yer almadığını, kadının bu haklardan feragat etmesi halinde bu nikahın batıl ilan edilemeyeceğini iddia etmekteler. Bu anlamda bunun ikinci, üçüncü evlilik gibi görülebileceğini dile getirmekteler.
Misyar nikahına karşı çıkan başta kadın hakları savunucusu cemiyetler ve pek çok din alimi ise bu nikahın çok istisnai durumlar için ancak geçerli olabileceğini, günümüzde daha sıkı kayıtlara bağlanmadığı sürece bunun suiistimallere kapı aralayacağını belirtiyorlar. Bunun evlilik dışı ilişkiler konusunda son derece hassas olan İslami kaidelerin delinip erkekleri eşlerine karşı her türlü sorumluluktan kurtararak aile kurumunun temellerini yıkacağını ifade ediyorlar. Dolayısıyla gençlerin evlenememelerinin ortaya çıkardığı problemleri aşma noktasında Misyar nikahının kesinlikle çözüm olarak sunulamayacağını dile getiriyorlar.
Yapılan anketlerde bu nikah türüne Arap kamuoyunun büyük bir ekseriyetinin karşı olduğunu gösteriyor. Suudi Arabistan`ın Ukaz gazetesi tarafından yapılan bir ankete göre Suudi Arabistanlıların 68.9`u Misyar nikahını onaylamıyor ve toplumun sosyal yapısı için bir tehdit olarak görüyor. Suudluların sadece 37.1`i evlenememiş kişilerin sorununu gidermesi noktasında Misyar nikahının çözüm olabileceğini inanıyor. Katılımcıların 84.8`si Misyar nikahı olacaksa kadının ve dünyaya gelecek çocukların haklarını garanti altına alacak daha sıkı hukuki şartların ihdas edilmesi gerektiğine inanıyor.
GENÇ'ın Yazısı.