Sosyal medyada sıkça karşımıza çıkan bir video var bugünlerde. Düzgün giyimli ve sakallı bir Müslüman genç, gözlerini bağlamış ve hemen önüne üzerine “Ben bir Müslümanım ve beni terörist diye yaftalıyorlar. Ben size güveniyorum, siz de bana güveniyor musunuz” diye yazan bir pankart yerleştirmiş. Kolları açık bir şekilde bekliyor ve kendisine güvenen insanları sarılmaya davet ediyor. Başta Youtube olmak üzere yüzbinlerce kez izlenen ve sosyal medyada paylaşım rekorları kıran bu videonun sahibi Mustafa Mawla ile gerçekleştirdiği bu sokak deneyi hakkında kısa bir söyleşi gerçekleştirdik.

Öncelikle sizi kısaca tanıyarak başlayalım.

22 yaşında bir üniversite öğrencisiyim. Bangladeş asıllı bir ailenin çocuğu olarak Suudi Arabistan’da dünyaya geldim ve ardından 2001 yılında Kanada’ya yerleştik. Kısa filmler çekiyorum ve Blind Trust Project’i (Körü Körüne Güven Projesi) geliştirdim.

Bize bu projeden bahsedebilir misiniz?

Bu proje birkaç yıl önce başka biri tarafından biraz daha değişik bir versiyonla yapılmıştı. Ben bunu Kanada’ya uyarladım. Soğuk bir kış gününde gözlerimi bağlayarak Toronto’nun en yoğun kavşaklarından birinde durdum ve üzerinde “Ben bir Müslümanım ve beni terörist olarak yaftalıyorlar” yazan pankartı da ayaklarımın ucuna koydum. İki arkadaşım uzaktan beni kameraya çekiyordu, diğer ikisi de beni izliyordu. Buradaki ilk işaret bizim Müslüman olmamızdı, çünkü yoğun İslamofobi altında Müslümanlara gösterilen genel reaksiyonu sergilemek istedik.

Peki böyle bir sokak deneyi gerçekleştirmeye nasıl karar verdiniz?

Sizin daha önce röportaj yaptığınız Asoomi Jay ile birlikte bizim film grubumuz iki proje üzerinde çalışıyordu o günlerde. Her ikisi de gerçekleştirilen son silahlı ataklarla alakalı İslam’ın adını kötüye kullanan grupların gerçekleştirdiği kötü eylemlere karşı halkın genel tepkisini ölçmek adınaydı. Projelerden ilki Asoomi Jay’in elinde “Ben bir Müslümanım ve bu beni ……………. yapıyor” projesiydi. Orada gerçekten çok farklı bir sosyal deney sağlamış olduk. Ardından bu güven projesini gerçekleştirip fiziksel olarak tepkilerin nasıl olacağını görmek istedik. 

Gözlerin kapalı ve kolların açık şekilde önündeki mesaj içerikli pankartla beraber uzunca bir süre durdun ve videolardan gördüğümüz kadarıyla birçok insan sana sarılmak için yanına geliyor. Hiç olumsuz bir tepki aldın mı bu projeyi gerçekleştirirken? 

20 dakika boyunca gözlerim kapalı bir şekilde ayakta durdum ve çok enteresan fakat hiç olumsuz bir durumla karşılaşmadım. Kimseden kaba bir söz işitmedim, herkes fazlasıyla arkadaş canlısı davrandı ve hatta birçok insan beni desteklediğini içeren yorumlarıyla eylemime destek verdi. 

Bu tarz sokak deneyleri bazı insanların çok ilgili olduklarını, bazılarının ise senin yaşadığın durumla hiç ilgilenmediğini görmek açısından çok güzel olabiliyor.

Bizim böyle projeler yapmaktaki esas amacımız halkın olaylara karşı farkındalığını artırmak aslında. Toronto çok farklı bir şehirdir, çoğu insan dünyadaki olaylara hakimdir fakat bazı bölgelerde insanlar Müslümanları sadece haberlerde izledikleri zaman görürler. Biz bu tip sokak projeleriyle ve sosyal deneylerle insanları gerçekler hakkında bilgilendirmeye yönlendiriyoruz.

Bu deneyle bölgenin İslamofobi seviyesini ölçebildiğinizi düşünür müsünüz?

Bu sosyal deney güzel bir ilk adım sayılır fakat ülkenin genel kanaatini içermez. Toronto çok açık görüşlü bir şehir fakat bu deneyi mesela Ontario’da yapmış olsaydık çok daha farklı sonuçlarla karşılaşabilirdik.

Peki başka bölgelerde ya da ülkelerde gerçekleştirmek istiyor musunuz projenizi?

Aslında proje birçok ülkede gerçekleştiriliyor, ben yalnızca Toronto ayağını gerçekleştirdim. Bazı insanlar bizim videolarımızdan ilham alarak kendi ülkelerinde de gerçekleştirdiler bu sosyal deneyi. Örneğin Amerika Birleşik Devleri’nde Michigan ve New York şehirlerinde, Almanya, Norveç, Hindistan ve hatta çeşitli saldırıların gerçekleştiği Fransa’nın Paris şehrinde bile bu deney bizden esinlenilerek yapıldı. 

Çok teşekkür ederim röportaj için.

Ben teşekkür ederim. 


Hatice Sarı Tan'ın Yazısı.