Ocak 2017 Yazı Atölyesine Gelen En İyi Yazı

Yazı Hakkında Metin Karabaşoğlu`nun Yorumu: Bir söz, o sözün hayalde oluşturduğu imgeler ve zihinde uyandırdığı düşünceler… Kısa, ama gayet düşündürücü, ziyadesiyle dikkate değer bir yazı kaleme almışsın. Meramını derli-toplu anlatıyor kelimelerin. Belki son paragraf, son cümleler biraz daha çalışılabilirdi. Ama şu haliyle de yazın gayet ümit verici. Senin yazını da ‘Ayın Yazısı’ olarak seçmesem haksızlık olur. Devamını bekliyorum. Tebrikler… 

Elif Alagöz

“Diğer insanlarda korktuğumuz şeyler içimizde olanlardır.” diye bir söz ilişti gözüme. Bir insan suretine büründü bir an bütün korktuğum şeyler, ürktüm, insanın içinden insanlar, kendimin içinden kendim çıktım. Bir savaş başladı beynimin kıvrımlarından, kalbimin damarlarına ulaşan sonra da dilimin süzgecinden geçen. Başkalarının gönlüne ve aklına giden bir yolcu gibiydi bütün kelimeler ve tavırlar. Başkalarının bende bıraktığı, benim de başkalarında bıraktığım izlerin derinliğinde boğuldum. Hayır, bu hayat korkulu bir rüya değildi, kâbus hiç değil. Niye bu denli büyüdü ki olaylar?

İçimden bir an “Ümitvar bir insanı dinlesem de kaçınılmaz olana kavuşsam.” dedim sanki. “Kaçınılmaz olan ne?” diye sordu insanın içinden çıkan insanlardan bir küçük kız. “Umutlu olma hali” dedim. Çünkü ne zaman bir duygunun penceresini açmak istesem o duyguyu yoğun yaşadığını hissettiğim birileriyle oturup kalkmak isterim. Ne bileyim, tırtılın dut yaprağına motif bırakmasını bile onunla birlikte izlersem hayatın kıymetini daha iyi bileceğimi düşünürüm. Kendimin içinden çıkan kendim hayatın kıymetini ya sadece ‘Allah’ diyerek ya da diyeceklerini sadece ‘Allah için’ diyerek anlayabilirsin diyordu. Lakin bu sözü anlayabileceğini düşünmedim. Zira bunun için dünyayla arasının epey açılmış olması gerekiyordu. Dünyayla yüz göz olmuş biri, teveccühü yalnız Allah’a olan birilerinin temiz dimağındaki dingin yolculuk halini sezemezdi. Neyse ki hiç mahcup edilmiyorum. Bunu düşündükçe yemeğin sonuna gelen tatlı misali sonucu da tatlıya bağlamanın tatlı lezzetini tatlı bir uykudan uyanarak fark ettim.

Uyuya kalmış, nasibimi güneşin elinde bırakıp gitmişsem demek ki… Meğer her şey rüyaymış, dünya gibi.


Metin Karabaşoğlu'ın Yazısı.