M. Huzeyfe Erdemir

Ölümü yaşıyoruz bu sonbahar günlerinde. Bir ağacın ilkbaharı doğum, sonbaharı ölümse eğer, gözümüzün önünde toplu bir ölümün seromonisi işletiliyor. İbni Haldun "Mukaddime" isimli eserinde doğayla iç içe olan insanın Allah`ı hatırlamasını anlatır. İnsan, doğayla iç içe olduğu, bahçeli bir evde mesela bu oluş ve yok oluş sırrını temaşa eder. Betonarmenin kanıksandığı günümüz toplumunda fark edilmemiş bir hadise. Demek istiyor ki doğanın göbeğinde ölümü anlayan, yaratmaya hayran olan insan, betonarmeye en fazla yan binanın yapılışındaki insan tekniğine hayran olabilir. Haliyle yaratmayı temaşadan istemsiz uzaklaşarak, insan ürünü hayranlıkların peşine düşer. Yani, fark edemese de keyfiyeti kaybeder. Tüm bunları neden anlattığımı sorarsanız sonbaharın getirdiği ölümü gözlüyorum bugünlerde. Bir bahçe de iki ağaç. Biri çam diğeri meyve veren sıradan bir ağaç. Çam her mevsimde yeşil; diğer ağaç ise sonbahar da dökülen yaprakları, ilkbahar da verdiği meyvesiyle her mevsim farklı renkte farklı duygular içinde. Peki sorumuz şu olsun hangisi olmak gerek?

Her devirde yeşil kalmak mı yoksa farklılıkları yaşatıp meyve vermek mi? Farklı açılardan bakmak, hadiseyi farklı mesnetlere dayamak geliyor içimden.

Mesela insan, sanki diğer ağaca benziyor. Her devirde farklı, renkli ölümle mündemiç. Mevsimler onda etkiler bırakmak istidadında, sanki biraz da duygusal. Çam ağacı ise her devir de yeni her devir de dimdik. Neye benzetsek diye sorsam kendinizce cevap verseniz bu soruya? Yahutta beni dinlemeye devam etseniz. Neyse dinlemeseniz de ben anlatayım.

Çam ağacı ise bana İslam`ı hatırlatıyor: Her devirde yeni ”eskimez yeni.” Etrafında pörsümüşlükler umrunda değil. Her devirde dik. Her devirde insana öğütler veriyor. Puslu geceler de parlak, kışın sessiz semtlerini baharın yeşilliğiyle selamlamak istidadında. Tabii selam almaya niyetli olanlar için. Bu benzetiş hoşunuza gitmediyse şöyle deneyelim o zaman.

Çam bir yaşlılıksa durgun haliyle -ama durgunluğu bir kuruluk değil- ihtiyar bir Müslümanı hatırlatıyorsa; diğer ağaç o nisbette genç, hareketli yeri gelince duygusal yeri gelince renkli yeri geldiğin de ise kupkuru ve işe yaramaz.

Tüm bu benzetişler bir cümle için yapılır belki de. Sonbaharın ölümü hatırlattığı günlerde Çam ağacını görüp İslam`ın dipdiri umudunu yaşamalı; diğer ağaca ibretle bakmalı kendi halimize ders çıkarmalı... Tüm bu anlatılanları betonarme de bulamayacağımızı da bir yere sıkıştırırsak muradımıza ermiş olacağız.

 


GENÇ'ın Yazısı.