Gençsin, Güzelsin, Ümidin Bitmesin
İnternet sitelerindeki forumlarda isim vermeden dertlerini anlatan ve sıkıntılarına derman arayan pek çok genç arkadaşımız var. Paylaştıklarını okudukça hem üzülüyor hem de bir gençlik dergisi olarak sorumluluğumuzu daha çok hissediyoruz, gayreti kuşanıyoruz.
O forumlardan numune olarak seçtiğimiz ve üç farklı gence ait şu cümleleri birlikte okuyalım:
“Dostlar ben üniversite 3. sınıfta okumaktayım ve şu günlerde kendimi hiç iyi hissetmiyorum. İçimde çok büyük bir karamsarlık ve mutsuzluk var. Bu durumu bir türlü yenemiyorum. Mesela geceleri geleceğimi düşünmekten geç uyuyorum ve işin kötü yanı bazen intiharı bile düşünüyorum. Sizce ne yapmalıyım düşünmesem diyorum ama geleceği de düşünmemek elde değil. Bu durum yaz tatilinden sonra gelen bir adaptasyon sorunu mu yoksa bir ağır depresyon mu?”
“Benim hayatta kimseye zararım olmamıştır her zaman da iyi olmaya çalışmışımdır. Ama ben beceremedim hayatı yaşamayı beceremedim. Bir türlü tutunamıyorum, insanların zevk aldığı şeylerden zevk alamıyorum hiçbir şeyden zevk alamıyorum. Hiçbir şey için uğraşmıyorum. Yapsam da uğraşsam da ne olacak ne elde edeceğim sanki diye düşüncelerim var. İşe yaramaz bir insan olduğumun farkındayım, kendisine de faydası olmayan ve zararı olan bir insan olduğumun da farkındayım.»
“Ergenliğimin ilk yıllarından beri depresyon denen illetle yaşıyorum. Geri döndüremeyeceğim yılları geçtim, önümdeki yılların da kara torbaya girdiğini hissediyorum. Bu ruhla yaşayamıyorum artık, bir kez içine girildi mi çıkılmıyor bu girdaptan! Tek çarem elli yüz kişilik forumlardan medet ummak, o kadar zavallıyım ki... Şu an üniversite sınavına hazırlanıyorum. Arkadaşlarımın tamamı motive olmuş durumda ve her saniye önüme geçiyorlar, farkındayım. Fakat ne bir şeye odaklanabiliyorum, ne de ağlamadan birkaç dakika geçirebiliyorum. Daha evvel üç psikiyatriste devam ettim her biri altı ay kadar. Kurtulamıyorum, boğuluyorum artık, hiçbir çıkış yolu göremiyorum.”
Bu gibi paylaşımların yüzlercesi var forumlarda. Şimdilerde sosyal medyanın imkanları daha da çoğaldığı için internet sitelerindeki forumlarda içini dökenler ve derman arayanlar bir nebze azaldı. Fakat farklı mecralarda “boğulmalar” ve “tıkanmalar” devam ediyor, inançsızlık, amaçsızlık, ümitsizlik, çaresizlik, hazcılık, bencillik, umarsızlık gibi sebepler yüzünden birçok genç arkadaşımız kendi içine gömülmüş ve mutsuz bir vaziyette.
İnsanlığa şifa olacak bir gençliğin derdi bizimkisi. Madem ki bizi Allah yarattı, madem ki burası imtihan dünyası, madem ki sonsuzluğa gebeyiz, bizlere bahşedilen biyolojik gençliği tüm enerjimiz ve gücümüzle ebedî gençliğe çevirmeye gayret edeceğiz. Gafl etle geçen günlerin, amaçsızlıkla harcanan yılların, bencilce bir hayatın, kendimizden başkasını düşünmediğimiz ve hırsla yaşadığımız bir dünyanın ne bize ne de başkalarına bir faydası olur. Bu ayki kapak dosyamız yaşanmaya değer ve insanı manen diriltecek bir hayatın yol haritasını ortaya koyuyor. İnanıyoruz ki kendisinde boğulanlara, kalbi daralanlara, canı sıkılanlara, morali bozuklara, kendisinden ümidi kesenlere, zamanını faydasız işlerle tüketenlere, hiçbir şeyi umursamayanlara çok iyi gelecek, ilaç olacak. Sabırla okumalarını tavsiye ederiz.
Mart ayında görüşmek üzere. Hareket ve bereket dileği ile...
Süleyman Ragıp Yazıcılar'ın Yazısı.