Bitersin, ölürsün. Yahu ne rezil olması?! Altı üstü elli kişinin içinde zor bir duruma düşeceksin :) Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır der Sezai Karakoç. Rezil ola ola bakarsın komplekslerinden kurtulursun, ne dersin yapabilir misin bunu? :)

Türlü komplekslerim var. Artık dayanamıyorum. Derse geç kaldığımda, sınıf kapısını açıp içeriye bile giremiyorum. Benden adam olur mu?

- Olur olur hem de çok güzel bir adam olur. Tabii işimiz biraz zor. Analitik Psikolojinin kurucusu Jung, kişisel bilinçaltındaki deneyimler gruplaşarak kompleksleri oluşturur der. Diğer bir deyimle, bir kompleks aslında, bütün kişiliğin içerisinde şekillenen daha ufak bir kişiliktir. Yani dikkat et, komplekslerin çoğu arızi, bizde sonradan oluşuyor. Ölene kadar kompleksler içinde kalacağım diye korkuyorsan o bir hayal, kalırsan da ben karışmam. :) Başta şunu söyleyeyim, senin bu yaşadığın duygular ya da korkulan birçok kişi anlayamaz. Yani bu senin çözmen gereken bir problem ya da kompleks. Ama bir bakıma çok güzel. Neden? Çünkü bu vesile ile kendini tanımaya daha çok vakit ayıracaksın. Hayatın zorlaşacak, ağladığın olacak, daraldığın olacak. Ama emin ol, bu süreçlerden kurtulduğunda çok şey öğrenmiş olacaksın. Allah insana kaldıramayacağı yük yüklemez, bunu önce ilk düsturun olarak ele al. Madem böyle bir imtihana tâbi tutuluyorsun, bunun pek çok hikmeti vardır diye düşün. Hikmeti yoktur diye de düşünebilirsin, ama o zaman yine ben karışmam :) Başka türlü nasıl çözeriz diye soracak olursan, derse geç kalma derim, o zaman o tür bir sıkıntı ile karşı karşıya kalmazsın. :) Kızmak yok, şakalaşalım biraz. Başka ne tür kompleksleriniz var mesela?

- Hoca bir şey sorduğunda, o konuda çok şey bildiğim halde elimi kaldırıp da soruyu cevaplayamıyorum. İçime atıyorum düşüncelerini!

Sınıfımdaki her on kişiden altısı o korkuyu taşıyor, korkma yalnız değilsin. :) Konuşkan tiplere şaşıyorsun değil mi? Hiç şaşma, çoğu boş konuşuyor. Hem fikrini söyleyince ne olacak ki? Diğerleri söylüyor da ne oluyor? :) Senin derdin sakın başka olmasın? Ne kadar da güzel konuştu, ne bilgili insan, "vay be" dedirttirmek için bir şeyler söylemek istiyorsun belki. İç alemini iyice yokla bakalım, neden bir şeyler söylemek istiyorsun? Bu sorunun cevabını bulunan çok daha anlamlı bir iş yapmış olursun. Bir de şu var, eğer bir şeyler söylemen gerekirse, zamanı gelince zaten sana söyletirler. Yok ben illa ki bir şeyler söylemek istiyorum, elimi havaya kaldırmak istiyorum diyorsan, birkaç defa kaldır ve konuş. Sonra neler olduğunu yazarsın bana.

- Ya rezil olursam?

- Bitersin, ölürsün. Yahu ne rezil olması?! Altı üstü elli kişinin içinde zor bir duruma düşeceksin :) Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır der Sezai Karakoç. Rezil ola ola bakarsın komplekslerinden kurtulursun, ne dersin yapabilir misin bunu? :) İşin gerçeği, fikrini söyleyerek rezil olacak bir şey yapmış olmayacaksın. Tabii bunu söylemek nafile, ben ol da bilesin diyeceksin belki de. Ben sana biraz ağır konuşayım da, belki gücüne gider, bu vesile ile elini havaya kaldırırsın: Utanmıyorsun değil mi üniversite yaşına geldiğin halde konuşmaktan utanmaya? Pısırık bir şekilde oturacağına ağzını aç da konuş ya hu. Msn`de bülbül gibi şakıyorsun ama sınıfta dut yemiş bülbüle dönüyorsun. Çocuklar bile senden cesur. Hem böyle susarsan, hocan bir gün şak diye bir soru sorar, o zaman apışıp kalırsın. Çünkü ne demişler: susma, sustukça sıra sana gelecek. Kızdın mı bana?

- Beni anlamıyorsun.

- Sen kendini anlamıyorsun ki ben anlayayım. :) Bir gün bu tür komplekslerinin ceviz kabuğunu doldurmadığını göreceksin ve geçmişe bakıp çok güleceksin. Hatta iyi ki o tür şeyler yaşamışım diyeceksin. İnsanı çileler ve ıstıraplar pişirir, olgunlaştır. Sen de olgunlaşıyorsun, daha ne istiyorsun? Dilersen, gel kompleksliler olarak bir mail grubu falan kuralım. Ya da kompleksliler için ayrı üniversitelerin kurulması için meclise teklif götürelim. Düşünsene, kompleksli hocalar, kompleksli dekanlar, ne güzel olur değil mi? Derse de hiç zorlanmadan girersin, hatta hocan ve sınıftakiler senden korkar :)

- Valla süper olur.

- Yahu senin hiç değişmeye niyetin yok, hadi git işine :) Üniversite şu an zor da, sana güzel bir haber verebilirim: Genç Gönüllüler’in kurduğu bir mail grubu var, kompleksli bir sürü arkadaş varmış Sami Yaylalı, Hatice Keskin ve Adil Tanış gibi. Dilersen seni ve senin gibileri oraya ekleyebilirim. Arkadaşlık nedir görürsünüz. Bana bir mail atmanız yeterli.

- Ekleyin, memnun olurum.

- Memnun olmaman imkânsız zaten, selam ile. :)


Süleyman Ragıp Yazıcılar'ın Yazısı.