Bahar Şenlikleri mi Rezaleti mi?
Gökhan Umut
Amacımız kesinlikle birilerini suçlamak değil. Amacımız inançları için örtünen arkadaşlarımız okula alınmazken sadece eğlence uğruna yapılan bu hareketleri sorgulamak.
Baharın gelmesiyle birlikte üniversitelerdeki etkinlikler de hız kazanmaya başladı. Bahar şenlikleri adı altındaki çeşitli aktiviteler bunlardan birisi. 12-19 Mayıs 2008 tarihleri arasında Marmara Üniversitesi’nde de `Bahar Şenlikleri` yapıldı. Genel itibariyle geçmiş dönemlerden bir farkı olmayan bahar şenliklerinde bu yıl dikkat çekici bir kaç olay yaşadık. Özellikle başörtüsü yasağının üniversitemizde devam etmesinin ardından yapılan bu etkinlikler akıllarda soru işaretleri oluşturdu.
Rektörümüzün konuşma yaptığı açılışta yine laiklik dersleri verildi. Rektörümüz öğrenciklere laik cumhuriyeti korumadıkları taktirde hakları helal etmeyeceklerini söyledi. Bu tabii ki bir hedef olabilir. Bununla beraber keşke bilim ve kültürde iyi bir yere gelmek hedef gösterilseydi. Marmara Üniversitesi gibi Türkiye`nin en saygın okullarından birisinde hala notlarımızı internet üzerinden öğrenemiyor, ders kaydımızı internet üzerinden yapamıyoruz. Keşke bunlar da dile getirilseydi de bu sorunların çözüleceğine dair sözler verilseydi.
Yapılan konuşmadan sonra kampüste gezmeye başladığımızda bir çok uygunsuz durumla karşılaştık diyebiliriz. Kampüste çeşitli şirketlerin açtığı stantta cinselliğin ön planda olduğunu rahatlıkla görebildik. Her stantın başında yarı giyinik halde hosteslerin bulunması bu fikrimizi destekler sanırım. Bu stantların içinde bir de prezervatif firması bulunmaktaydı. Firma ürünlerinin tanıtımını yapıp, öğrencilere kullanım klavuzuyla birlikte promosyon dağıtıyordu. Bu durumun bile ne kadar uygun olduğu tartışılması gereken bir durum değil midir?
Dikkatimizi çeken bir diğer husus da kampüsün girişinde bahar şenliklerinin tanıtımını yapan hosteslerdi. Giyinik bile sayamayacağımız bu hanımefendiler üstlerinde “Marmara’da Bahar Şenlikleri” t-shirtü ile o akşam yapılacak konserin tanıtımını yapıyor ve etkinliklerin daha dikkat çekici (!) olmalarını sağlıyorlardı. Bu ablalar siyah ciple kampüste gezinip dikkat çekmeye de çalışıyorlardı.
Geçmiş yıllarda promosyon olarak bira dağıtıldığını bile biliyoruz. Ama başörtüsü yasağının ardından gelen bu olaylar dikkatimizi daha çok çekiyor. Amacımız kesinlikle birilerini suçlamak değil. Amacımız inançları için örtünen arkadaşlarımız okula alınmazken sadece eğlence uğruna yapılan bu hareketleri sorgulamak. Bunları başörtüsü ile okula alınmayan arkadaşlarımıza nasıl açıklayacaklar acaba? Özgürlük naralarının hiç eksik olmadığı üniversitelerimizde bu yasağı savunan hocalarımız bu anlattıklarımızı nasıl değerlendirecekler acaba?
Kimseyi kırmak ya da suçlamak istemiyorum ama olanları hep beraber oturup düşünmek ve birlikte bir çözüm bulmak durumundayız. Herkes birbirinin yaşantısını küçük görür ve aşağılarsa sorunlar çözüme kavuşmaz.
GENÇ'ın Yazısı.