Suriye’deki iç savaş yedinci yılına girdi. Olayların daha yeni yeni kıvılcımlanmaya başladığı günlerde Suriye halkı, diktatörleri Esed’den bir tek şey istiyordu; birazcık özgürlük. Ama o, halkının isteği olan bir nebzecik özgürlüğü onlara çok gördü. Onları bu haklarından mahrum bırakmakla kalmadı, kan kustu, kimyasal silahlarla, varil bombalarıyla ölüm oldu yağdırdı halkının üzerine.

Suriye halkı diktatör Esed’in bu despotizmine karşı devrimlerini başlattıkları günlerde direnişlerinin önünde sadece faşist bir rejim olduğunu düşünüyorlardı. Öngöremediler bu faşist rejimin arkasındaki cephenin büyüklüğünü. İsrail’inden Amerika’sına, İran’ından Rusya’sına, Ortadoğu’daki kimi Arap generallere varıncaya kadar devasa bir şer cephesine karşı mücadele etmek zorunda kalabileceklerinin, dost bildikleri çevrelerin onları yüzüstü bırakacaklarını öngöremediler. Direndikleri, isyan bayrağı açmak zorunda kaldıkları faşist rejim meğerse buzdağının sadece görünen yüzüymüş.


Beytullah Demircioğlu'ın Yazısı.