Büyük Hediye!
Adam 3 yaşındaki kızını, pahalı bir hediyelik kaplama kağıdını ziyan ettiği için azarlamıştı.
Küçük kız, koskoca bir paket altın yaldızlı kağıdı, bir kutuyu eğri büğrü sarmak için kullanmıştı…
Bunu gören baba, kızını azarlamış ve ona bağırıp çağırmıştı.
Sabah olunca küçük kızı, paketi getirip “Bu senin babacığım” dediğinde baba üzüldü. Acaba gereğinden fazla mı tepki göstermişti kızına… Bir gece önce yaptığından utandı… Ne var ki paketi açınca yeniden öfkelendi. Kutunun içi boştu… Kızına yine bağırdı:
“Birisine bir hediye verdiğinde, kutunun içinde bir şey olması lazım. Bunu da mı bilmiyorsun küçük hanım?”
Küçük kız gözlerinde yaşlarla babasına baktı, “O kutu boş değil ki baba” dedi… “İçini öpücüklerimle doldurmuştum!..”
Adam öyle fena oldu ki… Koştu… Kızına sarıldı… Beraberce ağladılar. Adam o altın yaldızla kaplı kutuyu ömrünün sonuna kadar yatağının başucunda sakladı. Ne zaman keyfi kaçsa, ne zaman morali bozulsa, ne zaman kendini kötü hissetse, kutuya koşar, içinden minik kızının sevgi ile doldurduğu hayali öpücüklerinden birini çıkarırdı.
Aslında bütün anne ve babalara böyle bir altın kutuyu çocukları hiçbir karşılık beklemeden, sevgi ve öpücüklerle doldurup vermişlerdir. Hiç kimsenin hayatında bundan daha değerli bir armağana sahip olması mümkün değildir.
Alican Tatlı'ın Yazısı.