Ortak Bir İsyanın Sesi
Murat Küçükçifçi
Yürüyen merdivende koşanlara!..
“Ara sıra geleceğin tarihçileri bizim için ne diyecekler, diye düşünürüm. Modem insanı anlatmaları için bir cümle yeter: Çiftleşirdi ve gazete okurdu. Bu tanımdan sonra söyleyecek başka bir şey kalmazdı sanırım.”
Albert Camus’un Düşüş adlı eserinde yer alıyor yukarıdaki satırlar. Çoğu kimse gibi çağının yıkımlarından olumsuz etkilenen Camus, bu yıkıma seyirci kalan modem insanı resmediyor: “Çiftleşirdi ve gazete okurdu.” Camus’un düşündüğünü düşünmemek elde değil. Yukarıdaki modem insan resmine bir fırça darbesi atmam istenilse hiç tereddütsüz şunu derdim: “Yürüyen merdivende koşardı!”
Her edebiyatçı farklı dilden isyan etti yaşadığı çağa. Özellikle yirminci yüzyıl, derinden yaraladı insan olduğunun farkında olanları. İdeolojik görüşü, rengi, coğrafyası, dili her ne olursa olsun ortak bir isyanı paylaştı bu insanlar. İnsanlık adına... Yirminci yüzyılda sokağın sesi bir siren cayırtısı gibi geldi kulaklara. Böylece karardı rüyalar. Yazdığıyla yaşadığı arasındaki farka tahammül edemeyen edebiyatçılar bu sefer yaşadıklarını, yani acılarını yazdılar. İsyanına sınır koyamayanlar oldu. Stefan Zweig intihar etti eşiyle beraber.
Edebiyatçılarımız yükselttiler seslerini gelecek için. İnsanlık için...
“Önce Kristof Kolomb buldu Amerika’yı
Sonra biz
Umutlar azaldı, günden güne, mutluluklar
Ve ekmeğimiz...”
Cahit Külebi
“Arzulu mudur bir tank
Gece rüyasında
Ve ne düşünür tayyare yalnız kaldığı zaman
Tüfeklerin merhameti yok mudur?
Biz insanlar kadar.”
Orhan Veli
Savaş, açlık, çığlık... Yıkımlar birbirini takip etti. Önceleri dünya savaştı. Sonra güçlenenler oldu zayıfı ezmek için. Savaşın alanı daraldı ama devam etti ölümler.
Ve halen sürmekte bu durum... Dünya birbirinden habersiz yaşamakta... Böyle bir ortamdan en çok çocuklar etkileniyor şüphesiz. Şaşıyor çocuklar insan amcalara.
“Anneciğim bu çok acıtıyor
Küçük kurşunlan yok mu bu askerlerin
Küçük çocuklar için?”
Mustafa Burak Sezer
“Bir jet dolanıyor başımda
Kızıl bir jet
Haydi, Ayşe aynayı getir
Gözüne tutalım pilotun
Şaşırsın. Kör olsun.”
Cahit Zarifoğlu
Savaşta okulu yıkılan çocuklara ağaç okul yaptı şair. Bir başka şair yoksul ülkelere elbise dikiyordu şiirden:
“Kanatların makas gagan iğne
Gökyüzünden diktiğin giysileri
As ağaçlarına yoksul ülkelerin”
Mustafa Ruhi Şirin
Çocuklar ölürken, yıkılırken kubbeler hızlıca yaşıyordu dünya. İnsanları bekliyordu çünkü izlenilmesi gereken film, yetişilmesi gereken toplantı, dudağa bulaşmayı gözleyen ketçap, takılmayı bekleyen kravat... Şair dayanamadı ve isyan etti:
“Kaçan bir gol kadar üzülmedik değil mi?
Ölürken çocuklar o güzel Afrika’da.”
İbrahim Tenekeci
GENÇ'ın Yazısı.