Biliyoruz ki gecenin en karanlık zamanı sabaha en yakın andır. Tarihin en kanlı en gaddar ve en kalleş saldırılarıyla içimiz kanıyor. Masumların katli üstünden oyun kuranlar; bekledikleri sonucun tam aksiyle karşılaştıkça şaşkına dönüyor, kendi sonlarını da getirecek bir cinnet hali yaşıyorlar. Mevcut yönetime karşı ayaklanma ve isyan hareketleri daha fazla bağlılığa dönüşürken; çukur kazanlar onun içinde, darbeye kalkanlar altında kalıyor. Milletleri birbirine düşürmek için yapılan ve planlanan suikastlar tam tersine netice veriyor. Vekâlet savaşları döneminde terör devletlerinin vekâletini alan terörist örgütlerin; kendilerini de bitirecek intihar eylemlerinden başka yolu kalmamış görünüyor.

Biz biliriz ki her Bizans’ın fatihi, her şahın Yavuz’u her Firavun’un bir Hz. Musa’sı vardır. Biliriz ki haşhaşilerin ulaşılmaz ve uzakta görüp sığındıkları Alamut başlarına yıkılacaktır.

Kucağınızda büyütüp ürettiğiniz hainlerin kumpasıyla, dağdan inen zerdüştlerin bombalarıyla, sünni ve şii kılıfına soktuğunuz kandan beslenen terör ve şiddetten başka mezhebi olmayan vampirlerinizle; bizi korkutamazsınız. Efendimiz’in mağarada verdiği korkma emri bizim istiklal ahdimizin başıdır. Sevr Mağarasında aldığımız korkma emri gereği sizin çelik yığınlarınız imanlı kalplere tesir edemedi ve etmeyecek.

Biz yoklukta varlığı bulanlarız, siz varlıktan yokluğa koşanlarsınız. Siz dirinizde bile ölüler taşırken, bizim ölümüzden bile diriler çıkar. Ölüm sizin azaba bizim sevgiliye kavuşma anımızdır. Dünyanın kaç bucak ve kaçtan büyük olduğunu göreceksiniz. Arkasını suyun ötesine ve teröre dayayanlarla Allah’a dayananların mücadelesinde galip bellidir.

Komşusu açken tok yatamayanlar komşu ülkeler felaha kavuşmadan rahat etmeyecek.

En kadim İslam şehirlerinin, Halep’in ve Bağdat’ın içinde taş üstünde taş bırakmayanların Palmira’nın taşına zarar gelmesinden rahatsız olma sebebi nedir? Hindi, Yunan, Hitit, Babil, Pers, Mısır vs. eski medeniyetleri ve atalarının dinlerini yeniden inşa isteğini yeni dünya düzeni diye pazarlayanları açığa çıkartan Anadolu çocukları 15 Temmuz’da bir kez daha içine sokulan Truva atını parçalayıp yeni dünya düzenini değil yeniden kurulacak nizam-ı âlemi kimlerin yapacağını gösterdiler.

Hz. Âdem’den beri sürmekte olan savaşta zaman değil bulunduğumuz cephe önemlidir. Sizle olan savaşımız bizim için tarih boyunca birçok defa tekrarladığımız küçük cihaddır, dünyanın ömrü varsa onu verir büyüğüne döneriz.

Bu yıkanlarla yapanların mücadelesidir; siz yıka yıka hedefe yürüdüğünüzü ve büyüdüğünüzü sanırsınız biz yaparak, inşa ederek, ihya ederek kalpleri fethederiz. Sizin her zaferiniz yenilgiye bir adım daha atmakken, bize yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır. Siz zulmün en üst noktasına gelip hedefe ulaştığınızı düşünürken biz oranın zevalinizin başlangıcı olduğunu biliriz.

Yaşlı Avrupa’nın maddi manevi tek kurtuluşu; geçen yüzyılda öldürdüğünü sandığı hasta adamın torunlarıdır.

Beldeyi münevvere ve mükerremede son Osmanlı kalelerini yıkanlar şimdi sığınabilecekleri tek yerin orası olduğunun farkında, Surre alayı heyecanıyla 100 sene evvel iptal edilen hattın yeniden açılmasını ve hapsettikleri lokomotife atlamayı bekliyor.

Afrika’dan Endülüs’e, Kafkasya’dan Sincan’a, Çeçenya’dan Filipinlere kadar tüm mazlumlar 100 yıldır Anadolu’dan medet bekliyor.

Kavuşma şafağının ışıklarını gözleri mühürlü olmayanlar görüyor.

Bizim tarafta herkes ne beklediğinin farkında da sizleri bekleyenleri de biz söyleyelim:

Arap Baharı bahanesiyle Kızıldeniz açıldı sandınız ve son hamleyi vurmak için içeri girdiniz, atanız Firavun’un akıbeti sizleri bekliyor. Pompei, Lut âleminin, Sodom Gomore’nin mirasçıları atalarınızın akıbeti sizleri bekliyor.

Tek dişi kalmış Çağdaş Ebreheler istediğiniz kadar gücünüzün yettiği azamette fil ordularınızı gönderin, hepsine yetecek ebabil kuşları sizleri bekliyor.


Halvet Der Encümen

1. Halvet olunacak sadece O’dur, kimle olursak olalım O bizimledir zaten.

2. Halka ve alkışların cazibesine kapılmadan tüm başarının asıl sahibini bilmektir.

3. Kimlerden ne gelirse gelsin teşekkürü gerçek sahibine vermektir.

4. İnsanlardan çıkmış bütün akım ve fikirlere değil O’ndan gelene bağlanmaktır.

5. Hakikatte halk dediğimiz de aslında her şey gibi halk edilmiştir.

6. Halkla ilişkilerin esası Hak’la ilişkiye bağlıdır.

7. Aslında tüm temrin ve ritüeller vuslat içindir burada ya da orada.

8. Bu esas Fatiha’nın tefsiridir: Tüm hamdler O’nadır, hesap günü O’nundur, yardım edici O’dur, doğru yol O’nundur O iletir, O’nun dışındaki yollar çıkmazdır.

9. Tüm yaratılmışlardan O’na kaçılır.

10. Zayi olmuş anladık O’nsuz geçen anımız.


YILBAŞINDA NE YAPILIR?

-Her Kurban Bayramı fakir fukaraya verilen kurbanlıklar için demediğini bırakmayanlar yılbaşlarında ne yapar baba?

-Hindi dolması yaparlar oğlum.

-Gezi Parkı olayları zamanı üç ağaç için memleketi ateşe verenlerin peşine düşenler ne yapar baba?

-Bir gecelik eğlence için ağaç katliamı yapıp ertesi sabah çöpe atarlar oğlum.

-Milletin cübbesine sakalına laf edenler ne yapar baba?

-Noel baba kılıklı şaklabanlara alkış tutarlar oğlum.

-Darbe olmasın diye okunan selalara ses kirliliği diyerek camileri basanlar ne yapar?

-Gecenin 12’sinde avazı çıktığı kadar bağırıp havai fişek, çatapat, silah ne bulsa patlatırlar oğlum.

-Bizim ne yapmamız lazım o gece baba?

-Her gece yaptığımızı; teheccüdü kılar açar ellerimizi günahlarımıza tevbe ederiz oğlum.


Mehmet Emin Okur'ın Yazısı.