Abdullah Güner – Kübra Güner

21 yaşında dört genç kız; Sena, Şevval, Sümeyra ve Burçak Suriyelilere yardım etmek için bir yıldır bir araya geliyor. Sosyal medyadan başlattıkları yardım kampanyası ile bugün 10 Suriyeli ailenin tüm ihtiyaçlarını karşılayan gençlerle Suriyelilere uzanan yardım hikâyelerini konuştuk.

Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

Ümmetin derdiyle bir nebze olsun dertlenmek ve yaralarına merhem olabilmek için biz dört arkadaş bir yıl önce Ankara’da tanıştık. Tek tek bahsedecek olursak:

Sena; 21 yaşındayım. Kahramanmaraşlıyım. Ankara Üniversitesi’nde psikoloji okuyorum.

Şevval; 21 yaşındayım. Denizliliyim. Ankara Üniversitesi’nde 2. sınıf sosyoloji öğrencisiyim.

Sümeyra; 21 yaşındayım. Konyalıyım. Ankara Üniversitesi’nde son sınıf tarih öğrencisiyim.

Burçak; 21 yaşındayım. Ankaralıyım. Özel bir okulda öğretmenlik yapıyorum.

Suriyelilere yardım yapma fikri aklınıza nasıl geldi? Neyden etkilendiniz?

Müminlerin büyük bir çoğunluğu acıdan uyuyamazken, istedik ki biz de Allah’ın bizleri kardeş kıldığı kullarla beraber üzülelim ve beraber sevinelim. Onların derdini kendi derdimiz bilelim. Bu amaçla yardım etmek için yola çıktık ve şu ana kadar da Rabbimiz karşımıza hep Suriyeli aileleri çıkardı.

Yardımlara başlama hikâyenizi anlatır mısınız?

Biz (Sena, Şevval ve Sümeyra) aynı yurtta kalıyorduk. Geçen sene bir arkadaşımız Suriyelilerin kendi kurdukları bir medresede Türkçe öğretmek için birine ihtiyaç olduğunu söylemişti. Türkçe öğretmek için medreseye gitmeye başladık ve bu vesileyle ailelerle tanışma fırsatımız oldu.

Bu süreçte bir yardım derneğinin faaliyetlerinde yollarımız kesişti. Bir süre yardım faaliyetlerinde aktif olduk. Yaklaşık iki ay önce ise hiçbir yere bağlı olmadan dört arkadaş “Nusret Gençliği” adı altında özellikle evinde çalışan erkek bulunmayan yetim ailelere sizlerin yardımlarını ulaştırmaya gönüllü olduk.

Suriyeli aileler ile iletişimi nasıl sağlıyorsunuz?

Bahsettiğimiz medresenin kurucusu Emine teyzemiz Türk kökenli, Suriye’de doğup büyümüş, savaş nedeniyle ailesiyle Türkiye’ye göçmüşler. Mahallelerinde bir caminin altında Suriyeli kadınlara Kur’an dersleri yapıyorlar. Emine teyze burada gerçekten ihtiyacı olan özellikle dul ablaları tespit edip bize haber veriyor, biz de aileleri evlerinde ziyaret ediyoruz. Aile hakkında bilgileri fotoğraflayıp sosyal medyada paylaşıyoruz. Daha sonra gelen yardımları ailelerin ihtiyacına göre ulaştırıyoruz. Şu an Suriyeli 10 ailenin ihtiyaçlarını gelen yardımlarla karşılıyoruz. 

Yardım yaptığınız Suriyeli ailelerin, yetimlerin hikâyelerinden bahseder misiniz? En dikkat çeken ve sizi etkileyen ne olmuştu?

Başlarına hiçbir şey gelmemiş dahi olsa, vatanlarından çıkmak zorunda kalmaları ve geldikleri yerdeki birçok insan tarafından ikinci sınıf insan muamelesi görmeleri dahi onlar için çok zor bir imtihan ve travmaydı.

Suriye’den Türkiye’ye geçmek için günlerce yürüyenler, sınırda bekleyenler, bu yolculuk esnasında bitik düşenler, bir süre yürüdükten sonra alabildiği birkaç eşyayı taşıyamayacağı için bırakanlar, askerin kurşunuyla yaralananlar, geride ailesini bırakanlar vb. bir sürü yürek burkan hikâye dinledik.

Bizi en çok etkileyen olaylardan biri de şehit annesi 60 yaşındaki Safiye teyzemizin ilme olan sevgisiydi. Suriye’den Türkiye’ye gelirken çantasına yalnızca kitaplarını koymuş ve öylece gelmiş. 

Yaptığınız yardımlar size neler kattı? Neler öğrendiniz?

Kendi adımıza onları ziyaret ettikçe bencilliğimizin farkına vardık. Kendi nefsimiz için yaşadığımızı, kafede yemek yemek için 20 lira verirken, muhtaç bir kardeşimize infak edecek param yok diye bahaneler uydurduğumuzu fark ettik.

Her girdiğimiz evde, ikramsız kalkılmayacağını, bir su dahi olsa ikram edilmesi gerektiğini öğrettiler bize. Kendileri ihtiyaç içindeyken ellerinde ne varsa önümüze koydular. İhtiyaçlarını söyleyememedeki mahcubiyetleri, Allah’a olan tevekkülleri bizi çok etkilemişti. Evine hiçbir maddi gelir girmeyen 5 çocuklu bir ablamıza evin kirasını kim karşılıyor diye sorduğumuzda “Allah” demişti. Ve o ablamıza o kadar çok yardım gelmişti ki…

Onları gördükçe dışarıda ne kadar çok para harcadığımızı, hayatımızı ‘ihtiyaç’ kavramı yerine ‘tüketim ve moda’ kavramının doldurduğunu fark ettik. Ve bir şey almayı düşününce, bu parayla şu ailenin şu ihtiyacı alınır diyerek, bizleri israftan korumaya vesile oldular. 

Size nasıl ulaşabiliriz? 

Bilgi ve yardımlarınız için şahsi ve ortak hesaplarımızdan bize ulaşabilirsiniz:

Instagram’dan @nusretgencligi, @apakay, @kabiyra;

Twitter’dan ise @burcakhafsa.


GENÇ'ın Yazısı.