Şimdilerde yirmi beş yaşlarında olan, hayatı yeni yeni düzene kavuşan genç bir dostumuzla konuşmuştuk birkaç ay önce. Yirmili yaşlarında yaşadığı fikir buhranlarından, karanlık, sıkıcı, boğucu günlerinden ve gönül daralmalarından bahsetmişti. Duyabileceğim şekilde “keşke o zamanlar yol ve yön gösteren birileri olsaydı çevremde” diye iç geçirmişti.

Mühim bir tespitti bu, acı tecrübelerinden devşirdiği hakikatli bir özetti adeta. Gerçekten de insanın kendisini tanıması, yol yordam öğrenmesi, belini doğrultması, doğru yolunu ve sahih yönünü tayin etmesi zaman alıyor. Ahmet Hamdi Tanpınar “hayatı boyunca kendisine rastlamamış” insanlardan söz eder bir yazısında. Hangi suyun sakasıyız, anlamak, kavramak gerçekten mühim mesele. “Ya Ayna Ol, Ya Ayna Bul” kapağı yapmıştık daha önce ve aynalar dilemiştik herkese, berrak, net, güzel ve sonsuzluğu gösteren aynalar.

Bu sayımızda da çeşitli alanlardan kıymetli isimlere “Bize ustalarınızı anlatır mısınız?” sorusunu yönelttik. Kendilerine yol ve yön gösteren insanları paylaştılar bizlerle. Bu vesileyle, sık sık vurguladığımız bir hususu yeniden hatırlatmak istedik: “Ustasız olmaz!”

Ustaların izinde ustalaşan, güzelleşen, kıymet ve fazilet kazanan bir gençliğin hayalidir bizimkisi. Ustalar bize bizi gösteren, şahsiyetimizi olgunlaştıran, meziyetlerimizi geliştiren eşsiz insanlardır. Nerede örnek bir şahsiyet, öncü bir kişilik, şahsiyetli ve meziyetli bir insan varsa, orada mutlaka -gizliden ya da açıktan- bir ustanın parmak izi çıkar karşımıza, bir ustanın gönül dokusu hissedilir.

Yapılacak bellidir: Geç olmadan ustalarımızı arayalım, bulalım, ustasız kalmayalım, muhabbetle, hürmetle ve gayretle izlerini takip edip bizler de ustalaşalım.

Ustaların bakışı ve nakışı eksik olmasın üzerimizden.

***

Temmuz ayındayız. 15 Temmuz 2016’dan beri bu ay bambaşka bir anlam ifade ediyor bizler için. Hainlerin kaybettiği, zalimlerin kahrolduğu, mertliğin, cesaretin, inancın ve vatan sevgisinin abideleştiği o gece, milletimizin tarihinde büyük dirilişin sembolüdür artık. Biz o geceyi hiç unutmadık, hiç de unutmayacağız. O gece muazzamdır, muazzezdir, mukaddestir. Tüm şehitlerimizin ve gazilerimizin aziz hatıralarını hürmetle, minnetle yâd ediyoruz. Allah milletimizi aziz kılsın, devletimize zeval vermesin, amin...

Ağustos sayımızda buluşmak üzere, muhabbetle kalınız.


Süleyman Ragıp Yazıcılar'ın Yazısı.