İbrahim Meşrepli Kahraman: Gazneli Mahmut
Gökhan Gökçek
Sultan Mahmut için maksat ilay-ı kelimetullahın yayılmasıdır. Ömrünü bunun için adamış; istikbalin sahibi Müslüman Türk evladına önemli bir yol açmıştır.
GENÇ’teki tarih serüvenimize devam ediyoruz. Bir önceki yazımızda Karahanlılar’ı ve onlara nispetle bizlere bıraktığı miraslardan belki de en önemlisi olan Kutadgu Bilig’i anlatmaya çalışmıştık. Bu yazımızda ise 16 Büyük Türk Devleti’nden Gazneliler’i anlatmaya gayret edeceğiz. Ya da her zaman yaptığımız gibi bu büyük devletin bize bıraktığı mesajı anlamaya, mirası algılamaya çalışacağız. Haydi, başlayalım.
Gazneliler Devleti; bugünkü sınırları kabul ederek söylersek Afganistan sınırları içerisinde kurulur. Gazne şehri aynı adı taşıyan vilayetin merkezidir. Fars asıllı Samanioğulları’nın Gazne valisi olan Türk komutan Alp Tigin / Tekin merkez ile anlaşmazlığa düşer. Bu sırada Samanioğullarının sarayında entrikalar, taht mücadeleleri ile beraber hakimiyet alanında isyanlar baş gösterir. Fırsattan istifade eden Alp Tekin isyan ederek Gazne şehrinde hakimiyetini tesis eder. Bu durum bağımsızlığa giden ilk adım olup; tarihin 962 ya da 963 olduğu tartışılır. Gaznelilerin hakimiyet sahası o dönem çok dar olup askeri gücünü de yalnızca Alp Tekin’in yanındaki Türkler oluşturuyordu. Devletin ihdasından 1 yıl sonra vefat eden Alp Tekin’den sonra lider arayışları sürer. Kesintili bir süreç yaşanır. Sebük Tekin tahta çıktığında ise devletin gerçek manada kurulduğu; beylikten devlete geçiş sürecinin vuku bulduğu kabul edilir. Sebük Tekin, kurucu Alp Tekin’in özel olarak yetiştirdiği birisi olup aynı zamanda damadıdır. Bu dönemde Afganistan ve Pakistan dolaylarına seferler yapılır. İslamabad, Kabil; Türk ve İslam toprağı kılınır. Hindistan’a da seferler düzenlenir ancak Sebük Tekin’in vefatı ile bu iş Gazneli Mahmut’a kalacaktır.
Gazneli Mahmut… O sayısız büyük Türk kumandanlarından birisidir. Büyüklerin arasındaki büyüklerdendir. Tam bir mücahit, büyük bir fatihtir. Özellikle Hindistan’daki fetih hareketleri Hindistan’ın İslam ile tanışmasında ve bölgede İslam’ın yayılmasında bir dönüm noktasıdır. Önce Karahanlılar ile müştereken Samanioğulları’nı yıkarak hakimiyet alanlarını Gazneliler Devleti’ne dahil eder. Sultan Mahmut; Sintan, Cüzcan, Caganiyan, Huttal ve Harezm’i fethederek İslam beldesi haline getirir. Pencap’ı da alarak kuzeydeki fethi tamamlar. Bugün en büyük Müslüman nüfuslarından birisi Hindistan’dadır. Bu durumda şüphesiz ki en büyük pay Gazneli Mahmut’a aittir. Sultan Mahmut; ehl-i sünnet bir inanca sahipti. Yeni hakimiyet kurduğu Hindistan başta olmak üzere hakimiyet sahasına yakın yerlerde ise birçok yerel inanç İslam’a eklemleniyordu. Bunlardan birisi de Batınilik idi. Şia inancından hareketle şekillendirilen bu inanç üzerinden öne sürülenler ehl-i sünnet omurga ile ters düşmekteydi. Multan Emirliği de bu inancın muhafızı ve destekleyicisi konumundaydı. Sultan Mahmut Batıniliğe karşı her cephede açtığı savaşı Multan seferi ile nihayete erdirdi. Lideri Davut’u da yakalayıp cezalandırdı. Karahanlıların Horasan’a taaruzu ile iki büyük Müslüman Türk devleti karşı karşıya geldi. Özellikle ordusundaki fillerin etkisiyle Gazneliler savaşı kazandı ve Karahanlılar büyük bir buhrana sürüklendi. Tarihe Belh Savaşı olarak geçen bu hadiseden 400 sene sonra 1402 Ankara Savaşı’nda da iki büyük Müslüman Türk Devleti karşı karşıya gelecek; yine fillerin orduya sağladığı katkı ile savaşın kaderi değişecektir. Savaşı Timurlular kazanacaktır. Samani ve Karahanlı tehlikelerini bertaraf eden Gazneli Mahmut Hindistan fütuhatına yöneldi. Bölgede İslam’ı yaymakta kararlıydı.
Ganj ve Norayan bölgelerini de fethederek adeta İslam kılıcını Hindistan’ın kalbine sapladı ve şaheser niteliğinde camiler inşa ettirdi. Tam 30 yıl boyunca Hindistan’a sefer düzenledi. Nadana’yı da fethettikten sonra hedef olarak Tanisar’ı belirledi. Tanisar ise yerel dinlerin ve putperestliğin yaygın olduğu Hindistan’da kutsal kabul edilen bir şehirdi. İçerisinde en büyük ve en kutsal kabul edilen bir putu barındırıyordu. Ciddi bir mukavemet görse de Sultan Mahmut; Tanisar’da da zafer elde etti tüm putları yıktırdı. Hele ki Somnat’ın fethi Gazneli Mahmut için çok büyük bir adımdı. Fetih ile beraber Gazneli Mahmut büyük bir İslam kahramanı olmanın yanında ehl-i sünnetin büyüklerinden birisi olarak anılmaya başlandı. Hakkında efsaneler, destanlar üretildi. Öylesi büyük zaferler kazanmıştı. Fütühatı genişleterek Irak dolaylarına, İran topraklarına kadar ilerletti. Hint seferlerinin sonunda Batı’ya doğru ilerlemek istiyordu. Ancak uzun yaşına rağmen emr-i hakk vuku buldu ve hakkın rahmetine kavuştu.
Onun ardından tahta büyük oğlu Muhammed geçmişti ki küçük kardeşi Mesut ona isyan etti. Mücadele sonucunda ağabeyini tahttan indirerek sultanlığını ilan etti. Sultan Mesut döneminde devlet Hindistan’daki hakimiyetini pekiştirdi. Güçlü bir noktaya erişildiğinde Türk boyları akın akın devletin kuzeyini ve batısını istila etmekteydi. Anlaşarak dahi gelseler bozkır kültürünün etkisiyle yerleşim alanlarını sürüleriyle tarumar ederler akabinde isyana kalkışırlar. Önemli bir kısmı itaat altına alınsa da Selçuklular ile baş edemezler. Selçukluların akınlarından bıkan Gazneli Mesut topyekun bir savaş kararı alır. Ordusu kalabalık ama ağır silahlıdır. Karşısında ise hafif atlılardan oluşan sayıca az ama hareket kabiliyeti yüksek olan Selçuklu askerleri vardır. Başlarında ise Tuğrul ve Çağrı Beyler bulunur. Hızlıca saldırıp geri çekilme, vurkaç taktikleri ile yıldırma harekatı düzenleyen Selçuklular su yollarını da tutar ya da zehirleyerek bozar. Yorgun düşen Gazne ordusu ile Dandanakan’da meydana gelen savaşı Selçuklular kazanır. Gazneli Mesut hayatını zor kurtarmıştır.
Devlet buhrana sürüklenir ve hakimiyetini kaybederek Selçukluklar’a tabii bir hale gelir. Mesut’tan sonra devlet büyük bir inkıraz süreci yaşar. Taht kavgaları ayyuka çıkar. Nihayetinde Gurların saldırısı ile Pencap’taki muharebede Gazneli Devleti yıkılır.
Gazneliler kültürel, siyasi anlamda Türk devletleri arasında müstesna bir yere sahiptir. Zor bir coğrafyada azınlık sayılabilecek bir Türk miktarı ile hakimiyet kurmuşlar ve hatırı sayılır zaman dilimi diyebileceğimiz 200 sene kadar yaşamışlardır. Gazneliler deyince akla hiç şüphe yok ki devletin en parlak zamanlarını yaşadığı Sultan Mahmut gelir. Sultan Mahmut çok büyük bir Türk komutanı ve adı efsanelere karışmış bir İslam kahramanıdır. Hindistan’ın İslam ile tanışması, büyük oranda İslamlaşması onun sayesinde olmuştur. O daima Türk cihan hakimiyeti mefkuresi yolunda mücadele etmiş, İslam’ı da pusula belirleyerek, yayılması için elinden geleni yapmıştır. Çok girift ve çeşitli dinlerin yer aldığı Hindistan’da İslam’ı yaymak için kararlılık göstermiş putları bir bir yıkarak İbrahimi bir duruş sergilemiştir. Sultan Mahmut için maksat ilay-ı kelimetullahın yayılmasıdır. Ömrünü bunun için adamış; istikbalin sahibi Müslüman Türk evladına önemli bir yol açmıştır. Bugün Hindistan’daki İslam varlığı bizlerce çok itibar görmese veya dikkate alınmasa da değişen şartlar ile atide vuku bulacak muhtemel hadiseler açısından oradaki İslam varlığı büyük bir önem arz ediyor. Gün geldiğinde Sultan Mahmut’u yeniden okumamız, anlamamız gerekecek. Makamı yüce, kabri nur olsun!
GENÇ'ın Yazısı.